Cellâlenin Şer'i Hükmü

Cellânin şer'i hükmüne gelince, İslam hukuk ekolleri yukarıda arzedilen ayet ve hadislere dayanarak cellaninin hükmünü ortaya koymuşlardır. Maliki ekolü dışından25 bütün hukuki ekollere göre cellalenin eti, sütü, yumurtası, derişi, yünü ve hatta yavrusu ya haram veya mekruhtur26.



Bu ekollerin değerlendirmeleri şöyledir:



Hanefi ekolü, yukarıdaki ayet ve hadislere dayanarak, sadece hayvansal leşlerle veya diğer necis besinlerle beslenen bir hayvanın yediği bu necis yem, metabolizma yoluyla başta ete dönüşerek kokacak ve daha sonra bu bozulup kokuşma hayvanın etinden sütüne de ve cildine de geçecektir. Dolayısıyla, cellalenin eti de sütü de ve çıplak olarak binilmesi de haramdır veya tahrimen mekruhtur, diye hukuki görüşünü beyan etmiştir.27



Şafii ekolü de Hanefi ekolü gibi aynı ayet ve hadislere dayanarak insan veya hayvan necis artıklarıyla beslenen ve dolayısıyla boynundan, yelesinden, terinden veya bedeninin herhangi bir yerinden tiksindirici koku gelen bir hayvan cellaledir ve dolayısıyla eti, sütü, yumurtası ve derisi de necis (pis) olduğunu ve binnetice bu hayvanın etinin yenmesi, sütünün içilmesi ve yumurtasının yenmesi ile ona çıplak olarak binilmesi de kesinlikle mekruh veya haram olduğu görüşündedir. Şafii ekolünden imam Gazali, Ebu İshak el-Mervezi, Kaffal ve Beğevi gibi hukukçular, cellalenin haram olduğunu ifade eden görüşün doğru olduğunu vurgulamaktadırlar.28



Ayrıca, Şafii hukukçularından İmam Bulkini, cellalenin hayat halinde kesilen yünü de tüyü de eti, sütü, yumurtası ve derişi hükmündedir, derken;



İmam Zerkeşi de cellalenin karnındaki yavrusu da aynı hükme tabi olup necistir, demektedir.29



Hanbeli ve Sevri ekollerine göre ise, yemi çoğunlukla necis olan eti yenen evcil bir hayvan cellale olup eti ve sütü haramdır; yumurtasında ise iki farklı rivayet vardır.30



Zahiri ve Caferi ekolleri, insan pisliği gibi necis şeylerle beslenen dört ayaklı evcil bir hayvan cellale olup ve dolayısıyle eti ve sütü haram olduğu gibi ona çıplak olarak binmek de haramdır,31 derken, Zeydiye ekolü de, insan ve hayvan artıkları ile beslenen ve eti yenen herhangi evcil bir hayvan cellale olup ve dolayısıyla eti ve sütü haram olduğu gibi ona çıplak olarak binmek de haram olur diye ilgili hadislere dayanarak görüşünü beyan etmiştir.32



Yukarıda söz konusu olan yasaklayıcı hadislere rağmen bu içtihatların az da olsa farklı oluşu, cellalenin kapsamı ve nehiy (yasaklama) derecesi hadislerde açıklanmadığından dolayı, kapsamın ve yasaklama derecesinin tesbitinde kullanılan farklı ölçülerden kaynaklanmaktadır.



Bu hukuki değerlendirmelerden şu hususlar anlaşılmaktadır:



1- Cellale, insanın veya hayvanın necis leş ve artıkları gibi şeylerle beslenen ve dolayısıyla bedensel yapısının tabii kokusu, tadı, veya rengi bozulup kokan ve eti yenen evcil bir hayvandır.



2- Cellalenin yediği necis hayvansal yiyecekler, kana dönüşerek et, süt, deri, tüy ve yün olur.



3- Cellale yediği bu tür beşeri veya hayvani necis artıkları dolayısıyla et, süt, yumurta veya derisinin doğal koku, tat ve renk gibi üç temel özelliklerinden birinde olumsuz bir değişiklik olunca kendini isbat eder ve temiz hayvanlar kategorisinden çıkarak necis hayvanlar kategorisine girmiş olacaktır.Ve bu yapısal özelliklerin değişikliği, cellalenin teşhis ölçüsüdür.



4- Necis maddelere dönüşen cellalenin taşıdığı hastalıklar, onun et süt ve yumurtasına da geçtiği için bunları gıda maddesi olarak tüketmek veya ona çıplak olarak binerek tüyüne, derisine veya yününe dokunmak suretiyle insanlara da geçebilir. Zira, pek çok İslam bilginlerinin kanaatine göre tüketilen gıda maddelerinin insan bünyesi üzerinde önemli etkisi vardır. [85]