1- Veteriner Hekimliği Işığında Deli Dana Olayı

Veteriner hekimliği açısından konu ile ilgili olarak ulaşabildiğimiz dökümanlar, Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Veteriner Odası ve Tıp Fakültesinin ilgili bilim adamlarının ortaya koydukları dökümanlardır. Bunlardan Prof. Dr. Nejat Aydın bu konuda şu açıklamayı yapmıştır.



"Sığırlarda sinirsel fonksiyonların bozulmasıyla karakterize olan Bovine Spongi-from Encephalopaty (BSE) "Sığırların "Süngerimsi Beyin Hastalığı" "Deli inek" veya "Deli Dana' hastalığı gibi adlarla tanımlanan bu hastalık, ilk olarak 1986 yılında İngiltere'de ortaya konulmuştur. O tarihten ben İngiltere'de sığır yetiştiriciliği yapılan çiftliklerde bu hastalıktan ileri gelen 10.000'ın üzerinde olay tesbit edilmiştir. Bu arada insan sağlığı yönünden tehlike arzeden hususlarda da birçok soru ve endişeler gündeme gelmiştir.



Henüz kesin olarak karakterize edilmemiş olan sığırların süngerimsi beyin hastalığının etkeni tartışmalı olup virüs benzeri yapıdadır. Ancak, virüslerden daha küçük ve farklı özellikler gösterdiği için buna Prion Virinos ve standart dışı virüs gibi adlar verilmiştir.



Prof. Dr. Nejat Aydın'a göre hastalığın muhtemel kaynağı, süngerimsi beyin hastalıklı sığırlardan elde edilen et-kemik unu gibi hayvansal orjinli proteinleri bileşiminde bulunduran konsantre rasyonlar düşünülmüş ve kullanımı sınırlandırılmıştır. Nitekim etçi sığırlara göre sütçü sığırlarda daha çok görülmektedir. Hastalık genellikle 2 yaşın üzerinde ve en fazla da 4-5 yaşlardaki hayvanlarda ortaya çıkmaktadır. Sığırların süngerimsi beyin hastalığı olgularının çoğu Friesian/ Holstein ırkı sütçü ineklerde görülürken, boğalarda çok nadirdir. Hastalık deneysel olarak çeşitli deney hayvanlarına bulaştırılabilmiştir.



Ortalama 2-10 yıl arasında değişen bir kuluçka süresinden sonra klinik belirtiler çok sinsice ortaya çıkmaktadır. Klinik belirtilerinin görülmesinden bir süre sonra (2 hafta-4 ay) hastalık ya ölümle sonuçlanır veya zayıflık, süt veriminin düşmesi ya da felç olma gibi umutsuz olgular şekline de dönüşebilir. Bu hastalığa yakalanmış hayvanların otopsisinde beyin ve omurilik dışındaki diğer organlarda hiç bir patalojik değişiklik görülmemiştir. Ancak, beyin gri maddesi, meuron ve sinir hücrelerinin simetrik olarak boşluk oluşumu ile karakterize olan dejeneratif bozukluklar dikkat çeker.



Sayın Aydın'a göre bu hastalığın sağaltımı (iyileştirilmesi) da mümkün değildir .Hastalığa yakalanan hayvanlar derhal sürüden ayrılarak kesime gönderilirler. Bu nedenle koruma ve kontrol önlemlerine ağırlık verilmiştir. Nitekim İngiltere'de hastalığın yayılışı ve etkeni belli olur olmaz 21/06/1988 tarihinden itibaren şüpheli ve pozitif olguların tümünde hayvanların yakılarak veya gömülerek imhası kararlaştırılmış ve 18 temmuz 1984'den itibaren sığır, koyun, keçi gibi çift tırnaklılarla daha sonradan kanatlılar da dahil olmak üzere tüm evcil hayvanların yemlerine katılan et-kemik unu gibi çift tırnaklılardan elde edilen proteinlerin bileşiminde bulunduğu konsatre yemlerin hayvanlara verilmesi yasaklanmıştır.



1989 yılından beri diğer ülkelere canlı hayvan ihracatı durdurulmuştur .Ayrıca, insan sağlığı yönünden risk durumu da dikkate alınarak Crduetzfeld-Jakop hastalığı ile ilişki üzerinde incelemeler yapılmıştır. Sığırların süngerimsi beyin hastalığından bulaşma spektrumu oldukça geniş bulunduğu için hastalığın insanlara bulaşmasındaki potansiyel risk net olarak ekarte edilmemiştir. Bu nedenle, hayvan veya et ithali söz konusu olduğundan çok dikkatli davranılması gerektiği unutulmamalıdır1



Kayseri Veteriner Odası Başkanı Veteriner Hekim Tahsin Keleş de özetle şunu ifade etmiştir:



Veteriner hekimlikte "sığırlarda süngerimsi beyin hastalığı" denilen Deli Dana hastalığı, süt sığırcılığında % 45'lerde, besi sığırcılığında % 4 olarak belirlenmiştir. İlk klinik belirtileri, etken, hayvanın sinir sistemine yerleştiği için, sinirsel bozukluklar ve dolayısıyla, çevreye karşı duyarlılığın fazlalaşması, ürkek olması, artan saldırı isteği ve ışığa karşı duyarlı olmak gibi belirtilerdir. Daha sonra hayvan hemen yere düşer, başını sağa sola çarpar, ön ayakları ile yeri kazar, devamlı, dişlerini gıcırdatır, ayaklarını açar, başını yere eğer ve belini büker. Süt sığırları sağım anında huzursuzluk yapar, tekme atar boğazalı dişilere karşı ilgisizdir.



Teşhis, klinik belirtilerle ve histopatolojik muayene ile konulur. Ancak, tedavisi kesinlikle yoktur. Dolayısıyla yakalanan hayvan derhal imha edilmeli ve gıda tüketiminde kesinlikle kullanılmamalıdır insanlara bulaştığı hakkında kesin bilgi yoktur Ancak, çok tehlikeli bir hastalık olduğu için insan sağlığı açısından önlem alınması gerekir.



Türkiye'ye hastalığın taşınma riski az olmasına rağmen girmesi muhtemeldir. Zira hastalığın kuluçka suresinin çok uzun olması, anneden yavruya bulaşmasının aydınlanmamış olması, özellikle yasa dışı ithalatın olabilirliği düşünüldüğünde gelecek için halkımızın sağlığı açısından ilgili kuruluşların konuyu çok iyi irdelemeleri ve değerlendirmeleri gerekmektedir. Ayrıca yemlerin bileşimine girebilecek et-kemik unu gibi proteinlerde kullanılmasında gerekli önlemlerin alınmasında yarar görülmektedir.2



Ayrıca, Tıp Fakültesinden Dr. Bilgehan Aygen* de, konu ile ilgili olarak özetle şu açıklamada bulunmuştur:



Bu hastalığın hayvanlardan insanlara geçip geçmediği tam olarak bilinmemekle beraber geçme tehlikesinin olabileceği mümkündür. Özellikle Creutzfeld-Jakop (CJH) hastalığı ve Kuru'nun kesin olmamakla beraber scropıe ile infekte hayvanların etlerinin yenmesi sonucu ortaya çıktığı bilinmektedir.3 Uzmanlarca yapılan araştırmalara göre 1986'dan 1995'e kadar İngiltere'de 150.000 inek sığır süngerimsi ensefaloopatisi (deli dana hastalığı)ndan ölmüşlerdir.4 [85]