Kur'an-ı Kerim'e Göre Akıl ve Duyu Organlarının Önemi  ve Bilgi Kaynağı Olması

1) Hiç bir şey bilmeden anne karnından çıkan insana Allah’ı hakkıyla tanıyıp şükretmesi için duyu organları verilmiştir. (Bkz. Nahl, 78)



2) Allah’dan gafil olanlar, kendi iradeleriyle duyu organlarını ve kalplerini fıtratları doğrultusunda kullanmadıkları için Allah onların kulak ve kalplerini mühürlemiş ve gözlerine perde çekmiştir. (Bkz. Bakara, 7; Nahl, 108) 



3) Duyu organlarını ve düşünce sistemini gereği gibi kullanıp Allah’a teslim olamayanlar, insanlıklarını kaybederler, hayvandan daha aşağı derekeye düşerler. (Bkz. A’raf, 179)          



4) Duyu organları yaptıklarından (ve yapmak zorunda olup yapmadıklarından) sorumludur. (Bkz. İsra, 36)



5) Gerçek körler, kafa gözü görmeyenler değil; kalp gözlerini, basiretlerini kaybedip, tarihten ibret almayan ve geçmiştekilerin işlediği hataları tekrar edenlerdir. (Bkz. Hacc, 46).  Yine aynı konuyla ilgili diğer ayetler için bkz. Enfal,21;  Enbiya, 45;  Yunus, 31;  Secde, 9;  Casiye, 23;  Maide, 83;  Bakara, 75;  Lokman, 7;  Hud; 20, 23)



6) Kur’an-ı Kerim’de ahiret hayatı ile ilgili olarak sıkça zikredilen cennet nimetleriyle cehennem azabı , özellikle duyulara hitab etmektedir. Mesela bkz. Bakara, 25; A’raf, 50 ; İbrahim, 16-17 ;  Kehf, 31 ; Hacc, 19-22 ; Yasin, 55-57) [76]