Bela İle İlgili Veciz Sözler:

      



“Belâ gelmez kula Hak yazmayınca



Hak, belâ vermez, kul azmayınca.”



“Doludur belâyile ucdan uca cihân



Kimdir ki anun belâsuna olmaya mübtelâ.”



“Olaydı olduğu hâle rızâsı insanın



Bu rütbe olmaz idi çok belâsı insanın.”



“Zenginlikle övünenin, aldanma dünyasına.



'Dünya benim' diyenin, gittik dün yasına.” 



“Belâsız bal olmaz.” 



“Belâ çekmeyince bal yenmez.”



“Belâya sabır gerek.” 



“Zahmet olmadan rahmet olmaz.”



“Kul bunalmayınca Allah yetişmez.”



 “Dünya, ne seçim, ne geçim dünyasıdır; dünya, bugün var yarın yok, imtihan dünyasıdır.”



“Dünyada eken ahrette biçer.”   



“Dünyanın üstü varsa altı da var.”



“Herşeyi sırf Allah'ın rızâsı için yapan ve bu yolda vecde gelerek kendinden geçen kul, belâyı hissetmez. Hakk'ın rızâsına uygun düşen belâ, kulun sevgisini artırır.”



“Hiçbir belâ yoktur ki, ondan daha baskını olmasın.” (Hz. Ebu Bekir r.a.)



“Altın, ateş ile; iyi kul da belâ ve musibet ile tecrübe edilir.” (Hz. Ali r.a.)



“Başkalarının acılarından, geçmiş felâketlerden ders alanlar, gerçekten mutlu kişilerdir.” (Hz. Ali r.a.)



“Geçirilen en kötü denemeler/musibetler, en yararlı olanlardır.”



“İnsanları egemen oldukları zamanlarında denemelidir. Çünkü kötünün kötülüğü ile, iyinin iyiliği o zaman ortaya çıkar.”



“Altın madeni, kızgın ateşte eritilerek yabancı maddelerden arındırılır ve böylece saflaşır, hâlis hale gelir. Belâ ve imtihanlar da gönüllerin temizlenip arınması hususunda aynı etkiyi yapar.”



“Belâ, nimet karşılığıdır. Kimin üzerine Allah’ın nimeti çok ise, ona verilen belâ/imtihan da o nisbette çetin ve zorludur.”



“Hastalık ve belâlar, mü’minin günahlarının keffâretidir.”



“İnsanlar, başlarına gelen belâ ve musibetleri ondan daha büyükleriyle kıyas etselerdi, şüphesiz belâların bazısını âfiyet kabul ederlerdi.”



“Peşinden büyük ve sürekli bir lezzetin geleceği bir sıkıntıya katlanmak, sonunda büyük ve sürekli bir sıkıntının geleceği küçük bir lezzetten daha hayırlıdır.”



“Belâ/imtihan bir basiret gözlüğüdür; onun sayesinde kalp gözü kör olan niceleri daha iyi görmeye başlar.”  “Elden gidene üzülmemeli, ele girene fazla sevinip şımarılmamalıdır. Allah’tan gelen her şeye râzı olunmalı ve ibret alıp ona göre davranılmalıdır.” “Kahrın da hoş, lütfun da hoş!” diyebilmelidir. “Kim Allah’a sahip o neden mahrum; Kim Allah’tan mahrum o neye sahip?” [76]