Tesbih Sözcüğünün Anlam Sahası

 



'Tesbih', 'sebh' fiilinden türemiş bir kelimedir. 'Sebh' sözlükte; Havada ve suda hızlı hareket etmek, geçip gitmek, yüzerek uzaklara gitmek demektir.



Kur'an'da bu anlamda da kullanılmaktadır.



Örneğin, Güneş ve Ayın, gece ile gündüzün her biri, bir yörüngede yüzüp durmatadır, yahut akıp gitmektedir (36/Yâsin, 37; 21/Enbiyâ, 33). 



'Tesbih';  Allah’ı O’na yakışmayan şeylerden tenzih etmek (uzak tutmak)tir.



'Tesbih', bir anlamda, Allah’ı büyük tanıma, O’na noksan sıfatları yakıştırmama, “sübhânallah” demek ve O’na ibâdet etmektir. Bu, bir çeşit Allah’ı zikirdir. Bazı âlimlere göre tesbih, zikrin türlerinden biridir.



'Tesbih';  Allah’ı, kutsal yüceliğine lâyık olmayan kusur  ve noksanlıklardan, insanların ilâhlar/tanrılar hakkında düşündükleri eksik sıfatlardan gerek inanç, gerekse söz ve kalp ile tenzih etmektir, uzak tutmaktır.



Allah Teâla yücedir, uludur, azimdir. Hiç bir şey O’nun benzeri ve dengi değildir. O en yüce sıfatlara sahiptir. İnsanların aklına gelebilecek bütün eksik ve noksan sıfatlardan, kusurlardan uzaktır. Allah hakkında, insanlara ait şeyler düşünülmez. O, bütün bunların dışındadır.



İşte, Allah’ı mükemmel (en yüce) sıfatlarla düşünmek, O’nu noksan sıfatlardan tenzih etmek (uzak tutmak) tesbihtir.



Aynı kökten gelen “Sübhân” Allah’ın bir ismidir. Yani, çok tenzih edilen, Allah’a inanmayanların O’nun hakkında düşündüklerinden ve söylediklerinden, her türlü kusurdan uzak olan demektir.



'Fe sübhânallah' cümlesi,  Allah’ın bütün eksikliklerden uzak, ama yüce sıfatların sahibi olduğunu ifade eder. Allah’ın zatının temizliğini ve kutsallığını da anlatır.



(Bu cümle; hem bir zikir, hem Allah’tan yardım isteme, hem de bazen bir şeye hayret edildiği zaman  kullanılan bir ifadedir.)