Şirk İnancının Ortaya Çıkması:

Tevhid Dini üzerine şekillenmiş topluluklar, gerek münâfıkların gerekse, haddi aşanların (bağîlerin) yüzünden zayıflar ve parçalanırlar. Zaman içerisinde insanlar giderek Tevhid inancından ve İslâmî hayattan uzaklaşırlar. Parçalanan toplum, Tevhidden uzaklaşan insanlar başka yollara, başka inançlara saparlar. Bazı insanlar dünya hayatını âhiret hayatına tercih ederler. Hevâsına (kendi görüşüne) uyan birtakım kimseler, kendi uydurdukları dinleri veya ilkeleri din edinmeye  başlarlar. Başkalarına da bu uydurma dini dayatırlar. Böylece, insanlardan bir kısmı ‘müşrik’ olurlar, bir ve tek olan Allah’a ibâdet yerine başka ilâhlara da kulluk yapma yanlışlığı ortaya çıkmaya başlar.



Nefislerine uyarak bağî olan azgınlar, Tevhid toplumunu şirk toplumuna çevirirler. Bütün insanlarda yaratılıştan ibâdet, duâ, sığınma isteği, kendisinden üstün saydığı varlıktan yardım istemeye duyguları vardır. Bütün toplumların, hayatlarını düzenleyici kanunları, bağlandıkları değer yargıları vardır. Tevhid toplumundaki mü’minler, tek olan Allah’a kulluk yaparlar. O’na duâ ederler, O’na el açarlar. O’nun gönderdiği ilkeler doğrultusunda hayatlarını sürdürürler, toplumsal düzenlerini sağlarlar. Ancak şirk toplumlarında insanlar birden çok ilâh edinirler. Kimileri kendi nefsine, kimileri tabiat güçlerine, kimileri ata ruhuna, kimileri hayvanlara, kimileri güneşe, kimileri liderlerine ilâhlık özelliği verirler. Allah’a ait sıfatları ve özellikleri bunlarda ararlar.



Müşrikler, sebepleri Yaratan Allah’a değil de sebeplerin kendisinde ilâhlık görürler. Tapınmak için putlar edinirler. Putların kendilerini Allah’a yaklaştıracağını sanırlar (39/ Zümer, 3).