Kıyamet Günü Malları ve Çocukları Onlara Fayda Sağlayamaz

Enaniyetli kişilerin dünya hayatında bütün gücün Allah’ın elinde olduğunu unutarak, malları ve çocuklarıyla övündükleri ve bu sebeplerle gururlandıkları açık bir gerçektir. Oysa tüm bunlar sadece Allah’ın insanları denemek için verdiği geçici metalardır. Kalıcı olan ve Allah katında makbul olan tek üstünlük ölçüsü ise "takva"dır. Kuran’da "Allah katında en üstün olanınız takvaca en üstün olanınızdır" (Hucurat Suresi, 13) diye belirtilmiştir. Buna rağmen takvada değil de Allah’a başkaldırmada yarışan insanlar, kıyamet gününde ne derece büyük bir yanılgının içinde olduklarını anlayacaklardır, çünkü ahirette bu değerlerin hiçbiri geçerli olmayacaktır:



Malın da, çocukların da bir yarar sağlayamadığı günde. Ancak Allah’a selim bir kalp ile gelenler başka. Cennet takva sahiplerine yaklaştırılır. Cehennem de azgınlar için sergilenir. (Şuara Suresi, 88-91)



Enaniyet sahibi olan kişilerin en çok övündükleri konuların başında, soyları ve evlatları gelir. Kuran’da birçoğunun Allah’ın yarattığını unutarak sahiplendikleri evlatlarından ve soylarından kıyamet günü kaçacakları bildirilmiştir:



Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme’ geldiği zaman,



Kişi o gün, kendi kardeşinden kaçar;



Annesinden ve babasından,



Eşinden ve çocuklarından,



O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir işi vardır." (Abese Suresi, 33-37)



Ayrıca sahip oldukları soyla övünen insanların kıyamet günü soy diye bir kavramı tanımayacakları ve onları tamamen unutacakları, akraba ve çocuklarından hiçbir yarar göremeyecekleri de ayetlerde anlatılmıştır:



Böylece Sur’a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da. (Müminun Suresi, 101)



Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. Sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı görendir. (Mümtehine Suresi, 3)



Dünyadayken sahip oldukları ile büyüklenenlerin mallarını yığıp biriktirmelerinin de kendilerine bir fayda sağlamayacağı, "burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları adamlara seslenerek derler ki: 'Ne toplamış olmanız, ne büyüklük taslamalarınız size bir yarar sağlamadı." (Araf Suresi, 48) ayetiyle bizlere bildirilmiştir. Mülkün Allah’a ait olduğunu kavrayamadıkları için, kendilerini güç ve kudret sahibi gören bu insanlar, ahirette gerçeği görecek, herşeyin mutlak sahibinin Allah olduğunu anlayacaklardır. Ayrıca ne dünyadayken sahip oldukları mallarının, ne servetlerinin, ne de güçlerinin ahiret gününde onları dehşetli azaptan kurtarmaya yetmediğini de öğreneceklerdir:



Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır.



Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanmaktadır.



Hayır; andolsun o, 'hutame’ye atılacaktır.



Hutame’nin ne olduğunu sana bildiren nedir?



Allah’ın tutuşturulmuş bir ateşidir."Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp-çıkmaktadır.



O, onların üzerine kilitlenecektir. (Hümeze Suresi, 2-8) [139]