Kur'ân-ı Kerim'de Bakara ve Icl
Bakara kelimesi Kurân-ı Kerimde 4 yerde[76]; bunun çoğulu olan bakarât, 2 yerde[76]; bakar kelimesi de 3 yerde geçer.[76] Dolayısıyla, sığır anlamına gelen bu kelimeler, Kurân-ı Kerimde toplam olarak 9 yerde geçer.
Icl kelimesi, Kuranda 10 yerde geçer.[76]
Kurân-ı Kerimde Benî İsrâil için emredilen sığır kesme olayı, İsrâiloğullarının itaatle ilgili tavır ve karakterlerini yansıtması bakımından hayli önemli bir örnektir. Bu olay vesilesiyle peygamberleri Hz. Mûsâya gereksiz sorular sormuşlar, Onu bir anlamda hesaba çekmişler ve çeşitli sorularla savsaklamak istemişlerdir. Tıpkı Hz. Mûsâya yaptıkları gibi, yahûdiler, Hz. Muhammed (s.a.s.)e de böyle davranmışlar, gerekli gereksiz soru yağmuruna tutmuşlar, sorgulamaya çalışmışlar, bazı âyetlerle anlatılan olayların lüzumsuz teferruatını Allah Rasûlüne tevcih etmişlerdi.
Yoksa siz de (ey müslümanlar), daha önce Mûsâya sorulduğu gibi peygamberinizi sorguya çekerek (gereksiz) sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse, şüphesiz dümdüz yoldan sapmış olur. (Bakara: 2/108).
Benî İsrâilin Hz. Mûsâya sordukları sorulara cevaplar sonunda çıka çıka tarif edilen inek, taklit ettikleri put ineğin aynısı çıkmıştır. Bu bakara kesiminin emredilmesindeki en önemli hikmet, kutsallaştırıp taptıkları ineklerin kendi elleriyle kesilip yok edilmesi olabilir. Bununla verilen mesaj, taklitçiliğin ve putçuluğun yasaklanmasıydı. Allahtan başka hiçbir şeye tapınılmaması gerektiğini onların gönüllerine yerleştirip, sığıra tapınma inancını söküp atmak içindi bu emir. Bu soruların bir sebebi de, emredilen sığırı kesme/kurban etme işinin, putperest mantıklarına ve tanrılaştırdıkları hayvanı kutsal kabul eden inançlarına ters gelmesinden dolayı, ilâhî emri yerine getirmek istememeleridir. İsrâiloğullarının, kendilerine genel olarak herhangi bir inek kesmeleri emredilmiş iken, ineğin vasıflarını sora sora işlerinin güçleştiği; ayrıntısı belirtilen sığırı neredeyse bulamayacakları için de emri yerine getiremeyecek duruma geldikleri anlaşılmaktadır. Dinde gereksiz ayrıntıya dalmanın, işi güçleştireceği mesajı da bu vesileyle verilmektedir.
Yine, bu olayın anlatıldığı âyetlerde geçen, bakara kesme emri üzerine: Benî İsrâilin bizimle alay mı ediyorsun? (Bakara: 2/67) demeleri niçindi? Anlaşılıyor ki, Allahın bakara kesimini emretmesini akılları almadı. Buna bir münâsebet bulamadılar. Demek ki, Hz. Mûsânın kavmi, bakaranın kurban edilebileceğini tasavvur edemiyorlardı. Bu da onların sığırı mukaddes görmelerinden kaynaklanıyordu. Firavunun kavmi olan putperest Mısırlıların, bakaraya taptıkları ve hatta boğanın en yüksek mâbutları olduğunu tarihten biliyoruz. Bakara kesmenin Benî İsrâil üzerinde egemen olan Firavun toplumunun tanrılarını boğazlamak demek olacağından, yahûdiler için eğer bu emir Mısırdayken verildiyse Mısırda ihtilâl ilânı gibi idi. Mısırdan çıktıktan sonra olduysa, hurâfeler karışmış ve geleneğin bâtıl şirk unsurlarıyla mecz edilmiş inançlarında bir devrim niteliğindeydi. Böyle müthiş bir emrin icrâ edilmesi, o yüzden onlara zor gelmişti.
Mısırdan çıktıktan sonra yine bu kavmin, Hz. Mûsâ Turda iken bir buzağı heykeli yapıp tapmaları da gösteriyor ki, yahûdileşen bu toplumun ruhu, bakaranın kesiminden henüz memnun olmayarak ve bu işin Allah tarafından bir hayır vesilesi olduğunu kolayca tasavvur edemeyecek bir halde bulunuyordu. Görüldüğü üzere bu emirde normal bir bakara kesilmesi teklif edilmişti. Ve derhal emre uyup istedikleri bir bakarayı kesiverselerdi, maksat hâsıl olacaktı. Fakat onlar, olamaz sandıkları bu emrin ciddiyetini anlayınca, işi büyüttüler. Gönüllerine sevgisi işlemiş, nâdir bulunan özel bir bakara tasavvur ettiler ve işte o bakara kestirildi.
Mûsâ, kavmine: Allah bir bakara/sığır kesmenizi emrediyor demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? dediler. Câhillerden olmaktan Allah'a sığınırım dedi.
Rabbine duâ et, bize o sığırı açıklasın dediler. Allah diyor ki, o, ne yaşlı ne de körpe; ikisi arası bir inek. Size emredileni hemen yapın dedi.
Tekrar, Rabbine duâ et, bize onun rengini anlatsın dediler. O diyor ki, sarı renkli, parlak tüylü bir inekti, bakanlara sevinç ve sürûr verir dedi.
Yâ Mûsâ! Rabbine duâ et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın; zira o, bizce karıştı (başka ineklere benzer oldu). Biz inşâallah emredileni yapmaya yol buluruz dediler.
Dedi ki: Allah şöyle diyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, toprak sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan (salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. Bunun üzerine, işte şimdi gerçeği anlattın dediler. Hemen ineği (güç belâ bulup) kestiler; amma az kalsın kesmeyeceklerdi.
(İnek kesildikten sonra Allah buyurdu:) Hani sizden biriniz bir adam öldürtümüştü de onun katili hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya koyacaktır.
Haydi şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir, size âyetlerini (Peygamberine verdiği mûcizelerini) gösterir. Umulur ki, düşünür de gerçeği anlarsınız. (Bakara: 2/67-73) [76]
Icl kelimesi, Kuranda 10 yerde geçer.[76]
Kurân-ı Kerimde Benî İsrâil için emredilen sığır kesme olayı, İsrâiloğullarının itaatle ilgili tavır ve karakterlerini yansıtması bakımından hayli önemli bir örnektir. Bu olay vesilesiyle peygamberleri Hz. Mûsâya gereksiz sorular sormuşlar, Onu bir anlamda hesaba çekmişler ve çeşitli sorularla savsaklamak istemişlerdir. Tıpkı Hz. Mûsâya yaptıkları gibi, yahûdiler, Hz. Muhammed (s.a.s.)e de böyle davranmışlar, gerekli gereksiz soru yağmuruna tutmuşlar, sorgulamaya çalışmışlar, bazı âyetlerle anlatılan olayların lüzumsuz teferruatını Allah Rasûlüne tevcih etmişlerdi.
Yoksa siz de (ey müslümanlar), daha önce Mûsâya sorulduğu gibi peygamberinizi sorguya çekerek (gereksiz) sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse, şüphesiz dümdüz yoldan sapmış olur. (Bakara: 2/108).
Benî İsrâilin Hz. Mûsâya sordukları sorulara cevaplar sonunda çıka çıka tarif edilen inek, taklit ettikleri put ineğin aynısı çıkmıştır. Bu bakara kesiminin emredilmesindeki en önemli hikmet, kutsallaştırıp taptıkları ineklerin kendi elleriyle kesilip yok edilmesi olabilir. Bununla verilen mesaj, taklitçiliğin ve putçuluğun yasaklanmasıydı. Allahtan başka hiçbir şeye tapınılmaması gerektiğini onların gönüllerine yerleştirip, sığıra tapınma inancını söküp atmak içindi bu emir. Bu soruların bir sebebi de, emredilen sığırı kesme/kurban etme işinin, putperest mantıklarına ve tanrılaştırdıkları hayvanı kutsal kabul eden inançlarına ters gelmesinden dolayı, ilâhî emri yerine getirmek istememeleridir. İsrâiloğullarının, kendilerine genel olarak herhangi bir inek kesmeleri emredilmiş iken, ineğin vasıflarını sora sora işlerinin güçleştiği; ayrıntısı belirtilen sığırı neredeyse bulamayacakları için de emri yerine getiremeyecek duruma geldikleri anlaşılmaktadır. Dinde gereksiz ayrıntıya dalmanın, işi güçleştireceği mesajı da bu vesileyle verilmektedir.
Yine, bu olayın anlatıldığı âyetlerde geçen, bakara kesme emri üzerine: Benî İsrâilin bizimle alay mı ediyorsun? (Bakara: 2/67) demeleri niçindi? Anlaşılıyor ki, Allahın bakara kesimini emretmesini akılları almadı. Buna bir münâsebet bulamadılar. Demek ki, Hz. Mûsânın kavmi, bakaranın kurban edilebileceğini tasavvur edemiyorlardı. Bu da onların sığırı mukaddes görmelerinden kaynaklanıyordu. Firavunun kavmi olan putperest Mısırlıların, bakaraya taptıkları ve hatta boğanın en yüksek mâbutları olduğunu tarihten biliyoruz. Bakara kesmenin Benî İsrâil üzerinde egemen olan Firavun toplumunun tanrılarını boğazlamak demek olacağından, yahûdiler için eğer bu emir Mısırdayken verildiyse Mısırda ihtilâl ilânı gibi idi. Mısırdan çıktıktan sonra olduysa, hurâfeler karışmış ve geleneğin bâtıl şirk unsurlarıyla mecz edilmiş inançlarında bir devrim niteliğindeydi. Böyle müthiş bir emrin icrâ edilmesi, o yüzden onlara zor gelmişti.
Mısırdan çıktıktan sonra yine bu kavmin, Hz. Mûsâ Turda iken bir buzağı heykeli yapıp tapmaları da gösteriyor ki, yahûdileşen bu toplumun ruhu, bakaranın kesiminden henüz memnun olmayarak ve bu işin Allah tarafından bir hayır vesilesi olduğunu kolayca tasavvur edemeyecek bir halde bulunuyordu. Görüldüğü üzere bu emirde normal bir bakara kesilmesi teklif edilmişti. Ve derhal emre uyup istedikleri bir bakarayı kesiverselerdi, maksat hâsıl olacaktı. Fakat onlar, olamaz sandıkları bu emrin ciddiyetini anlayınca, işi büyüttüler. Gönüllerine sevgisi işlemiş, nâdir bulunan özel bir bakara tasavvur ettiler ve işte o bakara kestirildi.
Mûsâ, kavmine: Allah bir bakara/sığır kesmenizi emrediyor demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? dediler. Câhillerden olmaktan Allah'a sığınırım dedi.
Rabbine duâ et, bize o sığırı açıklasın dediler. Allah diyor ki, o, ne yaşlı ne de körpe; ikisi arası bir inek. Size emredileni hemen yapın dedi.
Tekrar, Rabbine duâ et, bize onun rengini anlatsın dediler. O diyor ki, sarı renkli, parlak tüylü bir inekti, bakanlara sevinç ve sürûr verir dedi.
Yâ Mûsâ! Rabbine duâ et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın; zira o, bizce karıştı (başka ineklere benzer oldu). Biz inşâallah emredileni yapmaya yol buluruz dediler.
Dedi ki: Allah şöyle diyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, toprak sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan (salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. Bunun üzerine, işte şimdi gerçeği anlattın dediler. Hemen ineği (güç belâ bulup) kestiler; amma az kalsın kesmeyeceklerdi.
(İnek kesildikten sonra Allah buyurdu:) Hani sizden biriniz bir adam öldürtümüştü de onun katili hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya koyacaktır.
Haydi şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir, size âyetlerini (Peygamberine verdiği mûcizelerini) gösterir. Umulur ki, düşünür de gerçeği anlarsınız. (Bakara: 2/67-73) [76]
B harfi
- BÂB-I FETVÂ
- Bağy'ín Sonuçları:
- Basír Kelimesinin Anlamı:
- BAYGINLIK, BAYILMAK
- BEY' Bİ'L-VEFA
- BEY'AT (BİAT-SADÂKAT YEMİNİ)
- BİRLİK BERABERLİK
- Boğa:
- BRAHMANİZM
- Hadis-i Şeriflerde Belâ-İmtihan
- İSLAM'DA BİLGİ KAYNAKLARI
- Kaplumbağa:
- Kur'an'da Besmele:
- Muhârib (Eşkiya)
- BAĞİ-BAĞY
- Basiretin Boyutları:
- BAYKUŞ
- BELVÂ-İ ÂMME
- Besmelenin Anlam Derinlikleri:
- BEYAN
- Biat Nedir?
- BİRR-EBRAR
- BUDİZM, BUDDİZM
- Eski Türkler'de Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Fıkıh Terimi Olarak Bağy:
- İslam'a Göre Bilgi
- Muharib (Eşkiya) Hırsızdan Farklıdır:
- Öküz:
- Peygamberlerin Denenmesi
- Apis Öküzü: