Müstakîm Yolun Özellikleri

'Sırat', düz ve doğru olmasına rağmen, inişli ve çıkışlı da olabilir. Bu bakımdan Kur'an, Allah'ın yolunun her türlü eğrilik, yanlışlık ve bozukluktan uzak olduğunu belirtmek için 'müstakîm' ve 'seviyy' sıfatlarını kullanmaktadır (Bakınız: Seviyy).



'Müstakîm' 'kıyam" fiilinden gelmektedir. Kalkmak, ayakta olmak, bir yerde sağlam durmak, düzelmek, tam olmak gibi anlamlara gelir (Bakınız: Kıyam).



'Müstakîm', dosdoğru, dümdüz, sağlam demektir.



Allah'ın hükümlerini 'ikame eden, yerine getiren', dosdoğru, içinde yanlış olmayan, koyduğu hükümler adâletli, İlâhî kitabı olan, inananların üzerinde yürüdükleri yol 'müstakîm olan sırat'tır.



"İşte benim doğru yolum budur, ona uyunuz" (6/En'âm, 153) diyen Rabbimiz, kendi yolunun en doğru, en düzgün ve hedefe en iyi götürecek bir yol olduğunu söylemektedir.



'Sırat-ı Müstakîm', Allah'ın yolu, dosdoğru yol, Allah'ın Kitabı, iman ve imana bağlı olan şeyler, İslâm ve İslâm şeriati, Peygamberimizin tebliğ ettiği yol, Cennete götüren yol diye tefsir edilmiştir.



Bu terkip ile, büyük, düz, işlek, dosdoğru, güvenli ve insanı en güzel hedefe götürecek mânevî bir yolu aklımıza getirebiliriz.



Bu, bizi kurtuluşa götürecek; açık, kapsamlı, pratik bir yolu, Allah'ın koyduğu hak kanunu hatırlatır.



Bu yol, diğer bütün yolların aksine, insanın yaratılışına uygun, eksiği gediği olmayan, tam ve dosdoğru bir yoldur. İlkeleri, hükümleri Allah tarafından 'ikame edilmiştir, konulmuştur'. Bozulmaz, pörsümez, hükmü geçmez. Çağlara, mekânlara, toplumlara göre şekil almaz. Ancak, kim bu yola girerse hem kurtuluşa doğru gider, hem de insan olarak yaratılışına uygun bir hayatı gerçekleştirir. [2]