Tevhid
Tevhid, Allahu Tealayı ubudiyyet (kulluk) konusunda bilmektir. Bu da, hüküm konusunda büyük bir esastır. Öyle ki, Allahın (c.c.) bütün nebileri insanları sadece Allaha (c.c.) kulluk etmeye çağırmışlardır. Müslümanların bütün mücadeleleri bu konu etrafında olmuş, müşriklerle bu sebeple savaşmışlardır. Onların, gece gündüz, her saatleri bu kavgayla geçmiş, gizli açık bütün gayretleri bunun için olmuştur.
Bu açık ve kolay hükümdür. Karışıklıktan uzaktır. Her insan onu anlama konusunda eşittir. Alim ile öğrenciyi ya da okuma yazma bilmeyen bir ümmî ile ümmi olmayan onu anlamada birdir. Alimin anladığı gibi onu koyunlarının arasındaki bedevi de anlar. Kitaplarının arasındaki filozof da, fellahta (Arap yabanisi) anlar.
Allahın (c.c.) bütün nebileri, akıllı ya da akılsız, kültürlü ya da kültürsüz ayrımı yapmaksızın bütün insanlara ve cinlere tevhid daveti ile gönderilmişlerdir.
Nebinin (s.a.v.) de vasfettiği gibi, bu din kolaylık dinidir. Ebu Hureyreden (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Muhakkak ki bu din kolaylıktır.[240]
Bu kolaylık akide konusunda da geçerlidir. Her insan tevhid akidesini on dakikada ya da buna yakın bir zamanda anlamaya güç yetirebilir. Onu anlamak için her türlü kolaylık vardır.
Fakat, sapık hristiyanların akidesini bir görün. Onların akideleri karışıklıklar ve çıkmazlarla doludur. Onlar taassuba inanırlar ve kendilerini kasvet bürümüştür.
Yine felsefecilerin yollarına bir bakın. Kültürlü kimselerin çoğu bile onların söylediklerini (vücudiyye mezhebini) anlamaktan acizdirler.
İslamın tevhid akidesi ise açık ve kolaydır: La ilahe illallah. Bir insanın bu akideye göre kalbiyle, sözleriyle ve amelleriyle Allaha (c.c.) yönelmesini, putları, Allaha (c.c.) koşulan ortakları ve müşriklerin kendilerini ilah edindikleri, Allahtan (c.c.) başka ya da Allah (c.c.) ile birlikte taptıkları tağutları terk etmeyi gerektirir. [241]
Bu açık ve kolay hükümdür. Karışıklıktan uzaktır. Her insan onu anlama konusunda eşittir. Alim ile öğrenciyi ya da okuma yazma bilmeyen bir ümmî ile ümmi olmayan onu anlamada birdir. Alimin anladığı gibi onu koyunlarının arasındaki bedevi de anlar. Kitaplarının arasındaki filozof da, fellahta (Arap yabanisi) anlar.
Allahın (c.c.) bütün nebileri, akıllı ya da akılsız, kültürlü ya da kültürsüz ayrımı yapmaksızın bütün insanlara ve cinlere tevhid daveti ile gönderilmişlerdir.
Nebinin (s.a.v.) de vasfettiği gibi, bu din kolaylık dinidir. Ebu Hureyreden (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Muhakkak ki bu din kolaylıktır.[240]
Bu kolaylık akide konusunda da geçerlidir. Her insan tevhid akidesini on dakikada ya da buna yakın bir zamanda anlamaya güç yetirebilir. Onu anlamak için her türlü kolaylık vardır.
Fakat, sapık hristiyanların akidesini bir görün. Onların akideleri karışıklıklar ve çıkmazlarla doludur. Onlar taassuba inanırlar ve kendilerini kasvet bürümüştür.
Yine felsefecilerin yollarına bir bakın. Kültürlü kimselerin çoğu bile onların söylediklerini (vücudiyye mezhebini) anlamaktan acizdirler.
İslamın tevhid akidesi ise açık ve kolaydır: La ilahe illallah. Bir insanın bu akideye göre kalbiyle, sözleriyle ve amelleriyle Allaha (c.c.) yönelmesini, putları, Allaha (c.c.) koşulan ortakları ve müşriklerin kendilerini ilah edindikleri, Allahtan (c.c.) başka ya da Allah (c.c.) ile birlikte taptıkları tağutları terk etmeyi gerektirir. [241]
P harfi
- 2- Tevhide Çağrı:
- Duygusallık Ve Maneviyatçılık
- Nebi ve Rasuller Arasında Ayırım Yapmamak Gerekir:
- Nebilerin Görevi
- Önde Gelenlerin Resul'e Attıkları İftiralar:
- PAPA
- Peygamberlere Olan İhtiyaç:
- 1) Resul'ün Çıkar Peşinde Koştuğu İftirası:
- 3- Ücret İstememe:
- Duyuların Kavradığı Ve Kavramadığı
- HÂTEMÜ'L-ENBİYÂ
- Mucize
- PAPAZ
- Peygamberlik Aklen Caiz midir?
- Tevhid
- 2) Delilik İftirası:
- 4- Kavimlerinin Diliyle Gelme:
- Gerçek Ve Hayal
- HÂTEMÜ'L-MÜRSELÎN
- PARA
- Peygamberlerin Özellikleri
- Son Peygamber Olarak Hz. Muhammed Mustafa (sav)'nın Kişiliği ve Misyonu
- Şimdikilerin Şirki Ve Bedevilerin Şirki
- 3) Büyücülük İftirası:
- 5- Hedef ve Gâyenin Açıklığı:
- Allah (C.C.) İçin Dostluk
- Bağlılık Ve Hürriyet
- İsrâ ve Mirâc
- Kâğıt Para Sistemine Geçiş