Oruçla İlgili Diğer Meseleler:

Oruç tutan mükellefin misvak kullanması sünnettir. Nitekim İbn-i Abidin bu hususla ilgili olarak şunları zikreder:



"Misvak kullanmak da mekruh değildir. Bilâkis başkaları gibi oruçluya da sünnettir. Delili, Peygamber (s.a.s)'in "Ümmetime meşakkat vereceğini bilmesem her abdest aldıkça ve her namaz kıldıkça onlara misvakı emrederdim" hadisinin umum ifade etmesidir (İbn Âbidin, IV, 332).



Ramazan ayını baygın geçiren kimse, sıhhat bulduktan sonra oruçlarını kaza eder. Bu hususta icma vardır. Ancak, bir deli Ramazan ayının son günü zevalden önce iyileşmiş olsa, kendisine kaza lâzım gelmez.



Ramazan ayında, gündüz vakti bir çocuk buluğa erse veya kâfir, müslüman olsa, o günün geri kalan saatlerinde oruçlu gibi davranır. Yani, orucu bozan şeylerden uzak durur, ondan sonraki günlerin orucunu edâ eder. Geçen günleri kaza etmesi gerekmez.



Sıhhat bulan hastalar ve seferleri sona eren yolcular, daha önce tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. Bu hususta ihtilâf yoktur. Alimlerin ekserisinin görüşü budur. Bir mükellefin, daha önceki Ramazan ayına ait kaza borcu bulunsa, fakat bu sırada Ramazan-ı Şerif girse; o kimse edâyı kaza üzerine takdim eder. Yani önce, yeni giren Ramazan ayının orucunu tutar; daha sonra kaza oruçlarını tamamlar. Nafile olan oruçlarda da, özürsüz olarak iftar etmek helâl değildir.