Asabiye ve Tarafgirlik:

        



‘Asabiye’ aşırı tarafgirlik demektir ki işin olumsuz yanı da burasıdır. Aşırı tarafgir olan birisi de haksızlık yapar, adaletten ayrılır, başkalarına karşı övünür, boşu boşuna kibirlenir durur. Kendi kavmi için savaşıp ölenlerin  Cehenneme  gideceği  açıkça  söylenmektedir.  Çünkü  böyle  bir  çaba  Allah  rızasından  uzaktır. Halbuki İslâma göre bütün amellerin Allah (cc) rızasına için işlenmesi, bütün ölçülerin İslâmi hükümlerden alınması gerekir.



Kur'an mü’minlere kendi akrabalarınız aleyhine bile olsa adaletten ayrılmayın demektedir.[705] Mümin, diğer insanları Âdem’in çocukları olarak insanlıkta eş, inananları dinde kardeş bilir. Diğer insanlar da inanmasalar bile Allah’ın kullarıdır. Hepsi de bir ana-babadan dünyaya gelmiştir, hepsi de hukuk önünde eşittirler. İnsanların doğuştan sahip olduğu bütün özellikler Allah’ın onlara verdiği fitrat (yaratılış)tır. Kimse kendinde olan bu yaratılış özelliğinden dolayı başkasına karşı üstünlük taslayamaz. Kimin  hangi ana-babadan dünyaya geleceği kendi elinde değildir.



Olumlu ‘asabiye’ duygusu, akraba ve cemaat arasında dayanışmayı sağlar, işbirliğini artırır. Ancak tarafgirliğe, övünmeye ve adaletsizliğe kaçmadan. Olumsuz asabiye, ırkçılığa, yobazlığa, milliyetçiliğe, ayrımcılığa, baskıya, kültür katliamına, sömürüye, adaletsizliğe ve insan hakları ihlallerine yol açar.



‘Asabiye’, yalnızca ırk, soy veya kabile sevgisinde olmaz. Günümüzde çok sık görüldüğü gibi parti, grup, cemaat, ülke, spor takımı, hatta lider sevgisinde bile olmaktadır. Herkes kendine yakın bulduğunu sevebilir ama 'asabiye' olmamalı. ‘Asabiye’ göstermeye ‘taassub’, taassub sahiplerine de ‘mutaassıb’ denir. Olumlu anlamda ‘mutaassıplık’ kötü değildir. Örneğin dindar kimselere bazen ‘mutaasıp’ derler ki, bu onlardaki din gayretini gösterir. [705]


ASABİYE-ASABİYYET-IRKÇILIK
A harfi