1) Kaçırma Yoluyla Kölelik:

İnsanların, hayvanlar ve diğer ticaret malları gibi para ile alınıp satıldıkları zamanlarda, barış sırasında, zorla kaçırılarak Osmanlı sınırları içinde esir diye satılan zavallı insanlarla ilgili çok sayıda bilgi ve arşiv vesikasına sahibiz. Kafkasya’dan, Eflâk, Boğdan ve Budin taraflarından böyle birçok hür insanın kaçırılarak satıldıklarının yanı sıra, hür ve müslümanların bile zaman zaman haraç mezat satıldıklarına şâhit olmaktayız. İslâm ve Osmanlı hukuklarında insan hürriyetinin asıl olmasına rağmen, fütûhât dönemlerinde dahi, korsanların kaçırma yoluyla hür insanları köle yaptıklarını bilmekteyiz. Bu insan avcılarına en ağır cezaların uygulanmasına rağmen, kaçırma yoluyla köleliğin, saltanatın kaldırılmasına kadar Osmanlı Devletinde devam ettiğini bilmekteyiz.



17. yüzyılda fetihlerin hemen hemen tamamen sona ermiş olması ve Avrupa eyâletlerinin devşirme uygulamasına tepki göstermeleri nedeniyle, köle elde etme yolu olarak yalnızca satın alma kalmıştır. Bu yüzyıldan itibaren Mısır tarafından Bâb-ı âlî’ye vergi olarak yapılan ödemeler arasında, Mısır vâlisinin Nübye veya Sudan’dan sağlayabileceği siyah kölelerin mevcûdiyeti söz konusudur. Kaçırma yoluyla kölelik kaynakları olarak başlıca üç bölge görülmektedir:



1) Macaristan, Eflâk, Boğdan, Rusya, Polonya, Ukrayna; 



2) Kafkasya; 



3) Afrika.