İ'tikâfın Âdâbı

1-  İ'tikâfa giren kimsenin gücü yettiği kadar gece ve gündüz namaz kılması, Kur'an okuması ve Allah'ı zikir ile meşgul olması müstehaptır. Allah'ı zikretmeye örnek: "Lâ ilâhe illâllah" demek, veya istiğfârda bulunmak, göklerin ve yerin yaratılışı ve hikmet inceliklerini kalpten düşünmek, Hz. Peygamber (s.a.s.)'e salevât getirmek, Kur'an tefsiri okumak, hadis, siyer okumak, ilim müzâkerelerinde bulunmak ve benzeri tâatlerdir. Mâlikîlere göre, bunları yapmak mendup olmak üzere i'tikâfın şartlarındandır. Fakat Mâlikîler ve Hanbelîler i'tikâfa giren kimsenin şer'î de olsa ilim ile meşgul olmasını mekruh olarak görmüşlerdir. Çok olduğu takdirde ister öğrenmek için ister öğretmek için olsun farketmez. Az olursa bir mahzur yoktur. Çünkü i'tikâftan maksat, murâkabe ve tefekkür sûretiyle kalbi temizlemektir. Bu da genellikle zikir ve insanlarla meşgul olmamak sûretiyle gerçekleşir. İ'tikâfın maksadı çok sevap kazanmak değil; iki dünya saâdetini sağlayacak olan kalp aynasını berraklaştırmak, temizlemektir.



2- Mâlikîlerin dışındaki cumhûra göre, i'tikâfa giren kimsenin oruç tutması sünnet olup şart değildir. Mâlikîler ise i'tikâfta oruçlu olmayı şart koşmaktadırlar. Hanefîler ise sadece adanan vâcip i'tikâflarda orucu şart koşuyorlar.



3- En büyük ve efdal câmilerde i'tikâfa girmek. Şâfiîlere göre, i'tikâfın câmi durumundaki mescidlerde yapılması mendup olup şart değildir. Hanefîler ise i'tikâfın Cuma namazı kılınan câmide olmasını şart koşmaktadırlar. İ'tikâfa girmek için en fazîletli mescidler Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ'dır. (Fakat, normal mahalle mescidleri, i'tikâf için büyük câmilerden daha kolaydır. Bu mescidlerin girip çıkanları da az olduğundan daha sâkin i'tikâf ortamı olur. Özellikle günümüzde, insanlardan sıyrılıp kendisini ibâdete vermek isteyen için küçük mescidler genellikle daha münâsiptir.)



4- Ramazanda i'tikâfa girmek menduptur. Çünkü Ramazan, ayların en fazîletlisidir. Özellikle Ramazanın son on gününde i'tikâfa girmek, ittifakla daha fazîletlidir. Çünkü Ramazanın son on gününde, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi bulunmaktadır.



5- İ'tikâfa giren kişi, gereksiz söz ve işlerden sakınır, çok konuşmaz. Başkaları ile ihtiyaç ölçüsünde konuşmasında bir beis yoktur. Ayrıca, i'tikâfa giren kişi münâkaşa, mücâdele, sövme, kötü söz sarfetme gibi fiillerden de sakınır. Çünkü bunları yapmak i'tikâf dışında da mekruhtur/çirkindir; i'tikâfta ise daha kuvvetli mekruhtur. Ancak, bunlardan birini yapmakla i'tikâf bozulmaz.



6- Temiz elbise giyinip güzel kokular sürünmek.



7- Niyeti diliyle de söylemek.


İ'TİKÂF
i1 harfi