o- Allah'a ve Rasûlüne İsyanı (Haram Olan Bir Şeyi) Emreden Kim Olursa Olsun, Ona

:



“Allah’a isyan konusunda yaratılmışlara itaat edilmez.” (Müslim, İmâre 38, hadis no: 1839, 3/1469) “Ma’siyet (Allah’a isyan, haram ve günah) konusunda kullara itaat edilmez. İtaat, ancak mârufadır (meşrû ve iyi olanadır).” (Buhârî, Cihad 107, Ahkâm, 4; Tecrid- Sarih Terc. 12/294; Müslim, İmâre 39; İbn Mâce, Cihad 40, hadis no: 2863-2865, 2/955) Hz. Ebûbekir’in halife seçildiğinde ashâba seslenişi: “Allah'a ve Rasülüne itaat ettiğim sürece bana itaat edin. Allah'a âsi olursam, bana itaatiniz gerekmez!”



Hz. Ali bin Ebî Tâlib (r.a.): “Peygamber (s.a.s.), Ensar’dan bir kişiyi seriyye emîri yaptı. Seriyyedekiler emîri kızdırdılar. O da şöyle dedi: ‘Bana odun toplayın’, onlar da topladılar ve tutuşturmalarını emretti; onlar da tutuşturdular. Sonra emîr şöyle dedi: ‘Rasûlullah (s.a.s.) “dinleyip itaat etmenizi” emretmedi mi?’ Onlar da ‘evet’ dediler. O da, ‘o zaman ateşe girin’ dedi. (Râvi şöyle) diyor: Birbirlerine baktılar ve ‘Muhakkak ki biz Rasûlullah (s.a.s.)’a ateşe düşmemek için sığındık’ dediler. O zaman emîrin kızgınlığı geçti ve ateşi söndürdü. Peygamber’ in yanına geldiklerinde O’na durumu anlattılar. Rasûlullah şöyle buyurdu: “Ateşe girmiş olsaydınız, ebediyyen oradan çıkamazdınız. Muhakkak ki itaat mârufta/iyilik ve meşrûluktadır.” (S. Buhâri, Fethu’l Bâri, 7145; el-Bidâye ve’n-Nihâye, 4/226)



Rasûlullah burada itaatın sınırını belirlemektedir. O da, itaatın mârufta olduğu sürece geçerli olacağıdır. Mâruf dairesi dışına çıktığında emredilen iş, Allah’ın gazabına çevrilmiştir ve Allah’a isyanda yaratılana itaat yoktur. İtaat etmemiz gereken birçok şey vardır. Bunlar: İslâm devletinde halifeye ve valilere, anne babaya, hanım kocasına, köle efendisine, hizmetçinin hizmetini gördüğü kimseye, İslâm askerinin müslüman komutanına, öğrencinin hocasına, işçinin mükellef olduğu işverene... Hz. Ebûbekir’in hilâfete geldiğinde söylediği sözde halife; halkın, başkanlığına itaat sınırını belirlemiş, körü körüne bir itaat emretmemişti. Şüphesiz itaat Allah’ın emrettiği şeylere, yahut mârufun içeriğindeki şeyedir. Fakat mâruf mefhumunun dışına çıkana itaat yoktur.



Halife veya devletin birinci sorumlusu, halka te’vili olmayan bir ma’siyet emrederse buna itaat edilmez. Allah’tan sonra itaati en çok hak eden anne babaya itaat gelmektedir: “Rabbin yalnızca kendisine itaat etmeyi ve anne babaya iyiliği emretti.” (17/İsrâ, 23) Anne babaya büyük itaati tavsiye ettikten sonra, çocuklarına ma’siyeti emretmeleri durumunu istisna ediyor ve şöyle diyor: “Annen ve baban; hakkında bir bilgin olmayan şeyi Bana şirk koşman için sana karşı bir çaba harcarlarsa bu durumda onlara itaat etme.” (31/Lokman, 15) (7)