Hadis-i Şeriflerde İrtidât Kavramı

Abdullah İbn Abbâs'ın, güvenilirliği çok tartışmalı âzâdlı kölesi İkrime'den gelen rivâyete göre, eğer doğruysa Hz. Ali, kendisine tanrı diyenleri, yahut zındıkları veya gizlice putlara tapanları ateş dolu hendeklere attırıp yaktırmış. Bunu duyan Abdullah İbn Abbâs: "Ben olsaydım, onları yakmazdım. Çünkü Peygamber (s.a.s.), "Allah'ın azâbıyla azâb etmeyiniz!" buyurmuştur. Ben onları öldürürdüm. Çünkü Peygamber (s.a.s.): "Dinden döneni öldürünüz!" buyurmuştur. (Buhârî, Cihad 149, İ’tisâm 28, İstitâbe 2, Ahkâm 16, Mürteddîn 2; Ebû Dâvud, Hudûd 1; Tirmizî, Hudûd 25; Nesâî, Tahrîmu’d-Dem’ 14; İbn Mâce, Hudûd 2; Ahmed bin Hanbel, I/2, 7, 28, 282, 283, 323, V/231) 



“İnsanlar ‘Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed O’nun rasûlüdür’  deyinceye kadar kendileriyle savaşmaya emrolundum. Ne zaman bunu söylerlerse kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak dinî cezalar müstesna; iç yüzlerinin muhasebesi ise Allah'a aittir.” (Buhâri, Cihad 102, İman 17; Müslim, İman 8; Ebû Dâvud, Cihad 104; Tirmizî, Tefsir 78; Nesâî, Zekât 3; İbn Mâce, Fiten 1; Dârimî, Siyer 10)



Abdullah bin Mes’ûd dedi ki: “Rasûlullah (s.a.s.) bize karşı yaptığı bir konuşmasında dedi ki: “Kendisinden başka ilâh olmayan (Allah) hakkı için söylüyorum: Allah’tan başka hiçbir ilâh bulunmadığına, benim de Allah’ın peygamberi olduğuma şehâdet eden bir kimsenin kanı ancak şu üç şeyden biri dolayısıyla helâl olur: İslâm’ı terkedip İslâm cemaatinden ayrılan, evli olduğu halde zinâ eden ve birisini öldürdüğü için (kısas cezâsı olarak) öldürülmesi gereken.” (Müslim, Kasâme 25-26; Ebû Dâvud, Hudûd 1; Nesâî, Tahrîmu’d-Dem’ 5, 14; İbn Mâce, Hudûd 1)  



Hâlid bin Velîd, "Nice namaz kılan var ki, kalbinde olmayanı söylüyor (inanmış görünüyor)" gerekçesiyle kısmeti (ganimet taksimini) kabul etmeyen bir kişiyi öldürmek için izin isteyince Allah'ın Rasûlü: "Bana insanların kalbini yarıp karınlarını deşip imanlarını araştırmam emredilmedi' buyurmuştur (Buhârî, Meğâzî 61; Müslim, Zekât 144; Fethu'l-Bârî, 8/67). Bir rivâyette Peygamber (s.a.s.): "Bırak şunun boynunu vurayım" diyen kimseye, "Hayır, ben ashâbımı öldürmem!" demiştir (Fethu'l-Bârî, 12/293). 



Ebû Mûsâ el-Eş’arî’den rivâyete göre, (Yemen’de vali iken) bir adam önce İslâm’a girmiş, sonra da yahûdiliği kabul etmişti. (Muâz bin Cebel) dedi ki: “Allah’ın ve Rasûlünün hükmü gereğince onu öldürmedikçe oturmayacağım.” (Buhârî, Ahkâm 16, Mürteddîn 2; Ebû Dâvud, Hudûd 1)



"Kâfir müslümana, müslüman da kafire mirasçı olamaz" (Buhârî, Ferâiz, 26; Müslim, Ferâiz, 1).



"İki millet (mü'min ve kâfir) arasında miras yoktur." (Ebû Dâvud Ferâiz, 13; Tirmizi, Ferâiz, 16; İbn Mâce, Ferâiz, 6)



“…Her kim ‘Lâ ilâhe illâllah’ der ve Allah’tan başka tapınılan şeyleri reddederse, onun malına ve canına haksız yere dokunmak haram olur. Hesabı Allah’a kalmıştır.” (Müslim, İman 35, hadis no: 21, 1/52)



"Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun Rasulü olduğuna şehâdet eden kimseye Allah ateşi haram kılmıştır." (Buhârî, İlim, 49)



Ebû Zer (r.a.)’in rivâyet ettiğine göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Cebrail (a.s.) bana gelerek; ‘Ümmetinden kim Allah’a herhangi bir şeyi şirk koşmadan ölürse cennete girer müjdesini verdi.” Ben, (hayretle) zina ve hırsızlık yapsa da mı? diye sordum. “Evet, hırsızlık etse de, zina yapsa da” cevabını verdi. Ben tekrar: ‘Yani hırsızlık etse, zina yapsa da ha?’ dedim. “Evet, bunları yapsa da (Cennete girecektir)” buyurdu. Ben aynı soruyu dördüncü defa sorunca; “Ebû Zerr’in burnu kırılsa (patlasa) da Cennete girecektir” buyurdu. (Müslim, İman 153-154, hadis no: 94, 1/94-95; Tirmizî, İman 18, hadis no: 2644, 5/27; Buhârî, Tevhid 33; K. Sitte,  2/205)        



"Allah'a inanıp, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayan Cennet'e girmiştir. Allah'a inanıp da, O'na şirk koşan ise Cehenneme girmiştir" (Müslim, İmân, 152)



“Ümmetimle ilgili olarak korktuklarımın en korkutucusu Allah’a şirk/ortak koşmalarıdır. Dikkat edin; ben size ‘onlar aya, güneşe ve puta tapacaklar’ demiyorum. Fakat onlar (hâkimiyet hakkını bazı fertlerde, zümrelerde meclis ve toplumlarda görecekler), Allah’tan başkasının emirlerine ve arzularına göre iş yapacaklardır.” (İbn Mâce, hadis no: 4205)      



"Bir adam kardeşine "ey kâfir" derse, bu söz ikisinden biri için mutlaka gerçekleşir" (Buhârî, Edeb, 73; Müslim, İman, 111)



"Üç kişiden hesap sorma kaldırılmıştır: Aklını kaybetmiş kimse akıllanana kadar; uyuyan uyanana kadar ve çocuk, bulûğa erene kadar. Bu üç zümreden kalem kaldırılmıştır ve yaptıklarından sorumlu tutulmazlar." (Ebû Dâvud, Hudûd, 17; Tirmizi, Hudûd,1; Nesâi, Talak, 21; İbn Mâce, Talak, 15)



"Allah, ümmetimden hata, unutma ve zorlanma ile yaptığı şeylerden sorumluluğu kaldırdı." (İbn Mâce, Talâk, 16)