4- Kavrama Veya Duyumsama:

Bu da, herhangi bir araç yardımıyla, ger­çeği kendi özel­liği ve tanımı içinde algılamaktır. Yani kişinin ikna olması halidir. Bu dört katego­riye giren zihinsel olguların tümü bilgidir. Ancak ilk üçü yetersiz, dördün­cüsü ise yeterli bilgidir. Yeterli bilgi aynı zamanda kesin ve doğru olan bilgidir. Şu varki kesin bilgi, kapsamlı kavrayış demek de­ğil­dir. Bu ne­denle ipuçları ve semboller de bilgidirler. Çünkü bun­lar da kesin bir ka­naat için yeterli araçlar olabilirler. Nitekim birçok in­san şifre­lere tutu­narak amaçlarına ulaşmaya çalı­şırlar.



Örneğin doğuştan âmâ bir kimsenin güneş hakkındaki bilgisi, göz­le­riyle gü­neşi gören insanlarınki kadar kavrayıcı ve kapsamlı değildir. Bununla beraber onların bilgisi kadar kesindir. Keza duyuları sağlam, ufukları geniş ve kül­türlü birçok insanın güneş hakkındaki teknik bil­gi­leri, astronomla­rınki kadar kapsamlı ve kavrayıcı değildir. Bununla bir­likte kültürlü olmak şöyle dursun bilgi düzeyleri pek sıradan milyonlarca in­sanın bile örneğin güneşin dünyadan 150 milyon km. uzakta bulunduğuna, ça­pının: 1 391 000 km. olduğuna ve merkezindeki sıcaklığın 150 milyon san­tigrad dereceyi bul­duğuna ilişkin bilgileri gökbi­limcilerinki kadar kesindir.



İnsanda imanın oluşabilmesi bakımından bilgi çok önemlidir. Ancak bilgi kavramı da ilim ve felsefede işlenen diğer birçok kavramlar gibi es­ki­den beri derin incelemelere ve tartışmalara konu olmuştur. Dolayısıyla bu yöndeki ça­lışmaların sonucu olarak “Bilgi teorisi” doğ­muştur. Psikoloji, sosyoloji ve mantığın ortak konusu olan bilgi, nice­lik, ölçüt ve değer gibi temel unsurlarla ancak tanımlanabilmektedir. Elis'li Pyrrhon'dan Gazalî'ye, David Hume ve Kant gibi Batılı şüpheci filozofla­rına kadar bir­çok ilim adamı bilgi hakkında farklı kanaatlar ortaya koy­muşlardır. Ancak bü­tün bun­lar, basiret ve sağduyu süzgecin­den geçirile­cek olursa özetle denebi­lir ki bilgi: Gerçeği kendi özelliği ve tanımı içinde; Aklın, duyuların ve doğru haberin yardımıyla kavramak veya duyum­sakmaktır. Nitekim İslam âlim­leri bilginin sağ­lıklı bir şekilde elde edi­lebilmesi için bu üç aracı birlikte söz­konusu etmiş­lerdir. Örneğin Ömer Nesefî, Risalesi'ne: “Yaratıklar için bilgi araçları üç­tür: Sağlam duyu­lar, doğru haber ve akıldır.” diye başlamak­tadır. Evet, ev­rensel bilgileri algılayabil­mek ve bunlara bağlı olarak da en büyük gerçeği duyumsa­ya­bilmek ancak bu üç araç saye­sinde mümkündür. Şimdi bunları ayrı ayrı in­celeyelim[505]: