1) İcmali İman:

İman edilecek esaslara kısaca ve toptan iman etmektir. Yani, Allah (c.c)’ın göndermiş olduğu haber ve hükümlerin hepsine birden inanmaktır. Bu da “La ilahe illallah Muhammedu’r-Rasulullah” cümlesi ile ifade edilir. İmanın en basit mertebesi budur. Çünkü bu iki cümlede iman edilmesi gerekli olan her şey bulunmaktadır.[505]



Ehl-i Sünnet'e göre -yukarda açıklanan- Şer'î iman iki surette teşekkül eder. İcmali veya tafsilî. Resulullah Hz. Muhammed (s.a.s.)'in tebliği ettiği dini esas ve ilâhî hükümlerin tamamına, tafsilat gözetmeden topluca inanmaya icmali iman denir. Bunun da en özlü ifadesi; "Allah'tan başka ilâh bulunmadığına ve Hz. Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna" kesin olarak inanmaktır. Bu iman, "Kelime-i Tevhid" ve "Kelime-i şehadet" diye bilinen kesin "Lâ ilâhe illallah, Muhammedu'r-Rasulullah" demek ve bunu kalb ile tasdik etmekle olur. Bu, Şer'i imanın ilk mertebesi ve İslâm binasına girmenin ilk şartıdır. Çünkü bu cümlede, İslâm'ın iki ana rüknü ile bir kimsenin iman etmesi zorunlu olan dini hakîkatların esası ve özü toplu olarak vardır. Zira Allah Tealâ'nın yegane hâlık ve tek mabud; Hz. Muhammed (s.a.s)'in de Allah'ın Rasulü olduğunu tasdik etmek, onun haber verdiği bütün dinî esaslara ve ilâhî hükümlere topluca inanmak demektir. Ancak, bu dinî hükümlerin tamamını tek tek hemen öğrenemeden, hepsine birden topluca iman edildiği için, bu tür imana "İcmali iman" denmiştir. Akıl ve baliğ olan (akıllı ve erginlik çağına gelen) her şahsa, "icmali iman"a sahip olmak şart ve farz ise de; mümine yaraşan imanın bu ilk kademesinde ve İslâm'ın ana kapısında kalmayıp, dinin diğer iman ve ibadet esaslarını, amelî ve ahlâkî hükümlerini -gücü ve takati nisbetinde- öğrenmesi ve bunlara ayrı ayrı tafsili olarak iman etmesidir.



 [505]