İhtilâfların Kaynağı:

Günümüzdeki ihtilâfların kaynağı, temelde nefsîdir. Grup taassubunun da aslında hevâlardan kaynaklandığını belirtmek gerekir. İslâm cemaatine yaklaştıkça siyasî ihtilâflar da ortaya çıkacaktır. Kimin kime tâbi olacağı, liderin âlim mi, emir mi olduğu, toplumun velâyet hakkının kime ait olduğu soruları o zaman daha öne çıkacaktır. Her grubun İslâm cemaatini kendisinin temsil ettiğini, kendi dışındakilerin sapma içinde olduğunu zannetmesi, hatta buna inanıp başkalarına dayatması şimdiden problem olmaktadır. Hele, İslâm’ın hâkim olması durumunda, ihtilâfın tefrikaya, tefrikanın tekfire, tekfirin savaşa dönüşebildiğini Afganistan aynasında müslümanların görmeleri ve kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor.



Aslında ihtilâf edilen noktalar, sanıldığı kadar çok değil. Birtakım yanlış din telâkkilerinden kaynaklanan sorunlar var. Onun da temelinde câhillik yatıyor. Nice ihtilâf gibi gözüken sorunların temelinde de ahlâksızlık yatıyor. Kendi kanaatlerimizi din zannetmemiz yatıyor. Bunları aştığımız zaman önemli bir ihtilâf olmadığı görülecektir. Geçmişi aynen mi tekrar edeceğiz, yoksa yeniden mi yorumlayacağız? Atalarımızın yolunu kutsal kabul eden bir anlayış gibi, her mirası reddeden modernist ve roformist çizgi de çözüm değildir. Kaynaklara inme ve bu gün o hükümleri, Allah’ın rızâsına uygun bir şekilde nasıl yaşayacağımız gündemde olmalı. Yani, dini zamana uydurmak değil; bu zamanda İslâm’ı yaşama ve takdim etme gayreti.