Niyetin Muâmelâta Etkisi:

Nikâh akdinin rükün ve şartları bulunup, “evlenmek”, “zevce olarak kabul etmek”, “nikâhlamak” gibi açık anlam ifade eden kelimelerle yapılması halinde niyet önemini kaybeder. Hatta bu konuda şaka iddiası bile dikkate alınmaz. Çünkü Allah elçisi şöyle buyurmuştur: “Üç şey vardır ki, ciddîsi de ciddî, şakası da ciddîdir: Nikâh, talâk ve ric’î talâkla boşanılan kadına yeniden dönmek.” (Ebû Dâvud, Talâk 9).



Boşanma konusunda, eşin boşamaya delâlet eden açık sözlerle boşanması halinde niyete bakılmaksızın boşama meydana gelir. “Seni bir talâkla boşadım”, “seni bir bâin talâkla boşadım” demek gibi. Bu açık boşama sözlerinin şaka niyetiyle söylenmesi bile sonucu değiştirmez (Ebû Dâvud, Talâk 9). Ancak, boşama “kinâyeli sözcük”le olmuşsa niyetin bulunması gerekir.



Alış-verişlerde niyet, icap ve kabul irâdesinin açıklanmasıyla ortaya konur. İcap ve kabulde söze değil; anlama itibar edilir. Önce sözcük ve anlamı birlikte alınır; kelime ile anlam uyuşmazsa, anlamı esas alınır. “Ameller niyetlere göredir.” Mecelle’deki; “bir işten maksat ne ise, hüküm ona göredir” (Madde 2), “Ukuud’da itibar, makaasıd ve meânîyedir, elfâz ve mebânîye değildir” (Madde 3) kaideleri, bu prensibin kanun metni halini almış ifadeleridir.