Hibeden Rucû (Vazgeçme):

Hibenin karşılıksız ve bir daha geri alınmamak üzere yapılması asıldır. Ancak karşılıksız yapılan hibede mal henüz bağışlananın elinde duruyorsa, yabancıya yapılmış olsa bile dönmek mümkündür. Fakat bu mekruh sayılmıştır. Hanefilerin benimsediği bu görüş, ashab-ı kiramdan Hz. Ömer, Hz. Ali, Abdullah b. Ömer, Ebû Hureyre ve Fudâle b. Ubeyd (r. anhüm)'a dayanır.



Hz. Peygamber, hibeden dönmeyi çirkin görmüş ve yukarıda (Müslim, Hibat 5) kaydettiğimiz hadisi buyurmuştur. Yukarıda isimleri zikredilen sahabeye göre, hadisteki benzetme, şer'an değil, mürüvvet ve ahlâk yönünden yapılan bir benzetmedir. Çünkü köpek, helal ve harama muhatap değildir. Burada davranışın çirkinliği belirtilmek istenmiştir (Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, A. Davudoğlu, VIII,147,148). Diğer yandan hibeden vazgeçmeye cevaz veren bazı hadisler de nakledilmiştir. Bir hadiste şöyle buyurulur: "Hibede bulunan, bir ivaz (bedel) almamışsa, hibesinden rucu edebilir" (İbn Mâce, Hibât, 6; es-Serahsî, a.g.e., XII, 48).