Hadis-i Şeriflerde Hayır ve Şer

“...Allah’ım! Hayrın tamamı Senin elindedir; şer ise Sana izâfe edilemez.” (Müslim, Müsâfirîn 26, 1/534; Tirmizî, Deavât 32, 5/485; Ebû Dâvud, Salât, 1/201; Nesâî, İftitah 17, 2/130)



 “İnsanlardan öylesi var ki, hayrın anahtarı, şerrin kilididir. Öylesi de var ki, şerrin anahtarı, hayrın kilididir. Eline Allah tarafından hayır anahtarları verilene müjdeler olsun! Eline şer anahtarları verilene de yazıklar olsun!” (İbn Mâce, Mukaddime 237, 1/86)



“Rıfktan (yumuşak huylu, şefkatli ve merhametli olmaktan) mahrum olan, her hayırdan mahrum olmuştur.” (Müslim, Birr 75)



“Başınızdakiler en hayırlılarınız olduğu, zenginleriniz hoşgörülü davrandığı ve işleriniz aranızda görüşülüp danışılarak yürütüldüğü sürece sizin için yerin üstü, altından daha hayırlıdır.” (Tirmizî, Fiten 78)



“Allah, bir insanın ellerini hayrın anahtarı yapmışsa, ne mutlu ona!” (İbn Mâce, Mukaddime 19)



“İnsanların en hayırlısı, iyiliği beklenen, kötülük etmesinden korkulmayan kimsedir.” (Timizî, Fiten 76)



“İnsanların en hayırlısı, toplum içinde yaşarken bir taraftan o toplumun hakkını ödeyen, diğer taraftan Rabbine ibâdet eden, savaşa çıktığında ise düşmana korku salan kimsedir.” (Tirmizî, Fiten 15)



“Mü’minin işi tuhaftır, her işi hayırdır. Bu, yalnız mü’mine özgüdür. Sevindirici bir işle karşılaşsa şükreder, o iş kendisi hakkında hayırlı olur. Üzücü bir işle karşılaşsa sabreder, kendisi için hayırlı olur.” (Müslim, Zühd, 64; Dârimî, Rikak 61; Ahmed bin Hanbel, V/24)  



“Kişinin kendinden sonra bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine duâ edecek sâlih evlât, kendisine sevâbı ulaşacak olan sadaka-i câriye ve kendisinden sonra onunla amel edilecek ilim.” (İbn Mâce, Mukaddime 20)



“İnsanların en hayırlısı, -savaş zamanında- malı ve canıyla savaşan, -barış zamanında- ise Rabbine ibâdet etmekle meşgul olup kendini insanlara zarar vermekten alıkoyan kimsedir.” (Buhârî, Rikak 34; Nesâî, Zekât 74)



“Üst el, alt elden (veren el, alan elden) hayırlıdır. Sen üst el olmaya bak! Sadakanın en hayırlısı da zenginlikten verilenidir. Kim haramdan sakınıp şerefini kurtarmak isterse, Allah onu iffet ve şerefli kılar. Kim de müstağnî davranırsa Allah onu zengin kılar.” (Buhâri, Zekât, 2/112; Müslim, Zekât 94, 2/717, hadis no: 1033)



“Andolsun ki, Allah yolunda bir sabah veya bir akşam savaşmak, dünyadan da, dünyada olan şeylerden de hayırlıdır.” (Diğer bir rivâyette:) ...Üzerine güneşin doğup battığı şeylerden hayırlıdır.” (Buhârî, Cihad 4/17; Müslim, İmâre 112, 115, 3/1499, hadis no: 1880)



“Allah yolunda harcanan bir gün, o yolda harcanmayan bin günden hayırlıdır.” (Nesâî, Cihad, 6/40)



"Allah, hiçbir mü'mine, yaptığı tek hayrın bile karşılığını ihmal etmek sûretiyle zulümde bulunmaz. Yaptığı her hasenenin karşılığı hem dünyada, hem de âhirette kendisine verilir. Kâfir ise, yaptığı hayır sebebiyle dünyada öylesine yedirilir ki, âhirete varınca, karşılığı verilecek tek hayrı kalmaz." (Müslim, Sıfatu'l-Münâfıkîn 56, hadis no: 2808)



"Allah Teâlâ bir kulun hayrını diledimi onu isti'mâl eder!" "Onu nasıl isti'mâl eder?" diye soruldu. "Ölümden önce sâlih amel işlemede muvaffak kılar" buyurdu. (Tirmizî, Kader 8, hadis no: 2134)



 “Hiç kimse, elinin emeğinden (kendi kazancından) yediğinden daha hayırlı bir şey yiyemez. Allah’ın peygamberi Dâvud (a.s.) da kendi elinin emeğini yiyip geçinirdi.” (Buhârî)



“Sizin hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, Fazlu’l-Kur’an 6/108)



“Yâ Ebâ Zer! Sabahleyin kalkıp da Allah’ın Kitabından bir âyet öğrenmen, yüz rekât (nâfile) namaz kılmandan daha hayırlıdır. Ve yine sabahlayıp da ilimden bir bab (bölüm) öğrenmen bin rekât (nâfile) namaz kılmandan daha hayırlıdır.” (İbn Mâce, Mukaddime 219, 1/79)



“Bu ilme, henüz ortadan kalkmadan istekli olun, sarılın! Onun kalkması, yeryüzünden ref olunmasıdır. Âlim ile ilim öğrenen (öğrenci) ecirde müşterektirler. Diğer insanlarda ise, hayır yoktur.” (İbn Mâce, Mukaddime 228, 1/83) 



"Allah Teâlâ katında, arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı olanıdır. Komşuların en hayırlısı, komşusuna en hayırlı olanlarıdır." (Tirmizî, Birr 28; Ahmed bin Hanbel hadis no: 6566)



"Kıyâmet günü, Allah indinde, derece itibarıyla insanların en şerlisi, başkasının dünyası uğruna âhiretini hebâ eden kuldur." (Kütüb-i Sitte Terc. 4/265)



“Allah'a andolsun ki, Allah’ın senin vâsıtanla bir adamı hidâyete erdirmesi, kızıl tüylü develerden oluşan sürülerden senin için daha hayırlıdır.” (Buhârî, Ashâbu’n Nebî 9; Müslim, Fedâilu’l-Ashâb 34, hadis no: 1787; Ebû Dâvud, İlm 10)



“Âlimin âbide olan üstünlüğü, benim sizin en aşağınıza olan üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ki Allah, melekleri, gökler ve yer ehli, hatta delikteki karınca, denizdeki balık bile insanlara hayır/iyilik öğretene salevât verirler (duâ ve istiğfârda bulunurlar).” (Tirmizî, İlm 10/157-158; Ebû Dâvud, İlm )



Hadis-i şeriflere göre, insanların (veya müslümanların) en hayırlıları; “dostlarına ve komşularına hayrı dokunan” (Tirmizî, Birr 28); “ömrü uzun, ameli güzel olan” (Tirmizî, Zühd 21, 22); “geç öfkelenip çabuk yatışan” (Ahmed bin Hanbel, Müsned III/19; Tirmizî, Fiten 26); “borcunu güzellikle ödeyen kimse”dir (Buhârî, İstikrâz 4, 6; İbn Mâce, Ticâret 62). Ticâret ehlinin en hayırlısı da borcunu güzellikle ödeyen, alacağını güzellikle isteyendir (Ahmed bin Hanbel, Müsned III/19). En hayırlı yönetici ise halkının kendisini sevip hayır duâda bulunduğu kişidir (Tirmizî, Fiten 77).     



“Amellerin en hayırlısı, namaz” (Muvattâ, Tahâret 36; İbn Mâce, Tahâret 4), “mescidlerin en hayırlısı geniş olanıdır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned III/18; Ebû Dâvud, Edeb 12). “Oruç tutmak, sadaka vermek ve geceleyin namaz kılmak ‘hayır kapıları’dır.” (Tirmizî, İman 8). “Hayâ, bütünüyle hayırdır.” (Müslim, İman 61; Ebû Dâvud, Edeb 6)