Hurâfe-Atalar Dini İlişkisi:

Kelimenin kökünde, eski halk inançları anlamları da vardır. Bu demektir ki, hurâfecilikte, eski kabullerin yeni anlayışlar içinde sürdürülmesi önemli noktalardan biridir. Kur’an’ın ecdat kabullerini dokunulmaz kılmayı putperestliğin bir belirişi olarak gösteren konumuzla ilgili âyetlerini hatırlamalıyız. Hurâfenin omurga noktalarından biri, eski ataların kubullerini yeni zamanda yaşatmaktır. Kur’an 25 âyetinde şirkin bir belirişi olarak gösterdiği ataların âdet ve geleneklerini kutsallaştırmayı hurâfe sebebi kaynaklardan biri olarak ortaya koyar. Ecdatperestliğin temel sloganı, peygamberlerin temel kanıtına bir karşılık olarak gösterilmiştir. Peygamberler diyor ki:



“Eğer doğru sözlüler iseniz delilinizi getirin!” (Bakara: 2/111).



Yine peygamberler diyorlar ki:



“Eğer doğru sözlüler iseniz bana ilimle haber verin!” (En’âm: 6/143; Ahkaf: 46/4).



Şunu da söylüyor nebîler:



“Eğer doğru sözlüler iseniz haydi kitabınızı getirin!” (Sâffât: 37/157).



Bu isteğe, hurâfeci şirkin verdiği cevap şudur:



“Eğer doğru sözlüler iseniz bize atalarımızdan kanıt getirin!” (Duhân: 44/36; Câsiye: 45/25).



Veya şöyle söylüyorlar:



“Şu dediğinizi biz, önceki atalarımızdan duymadık.” (Mü’minûn: 23/24; Kasas: 28/36)



Hurâfe zehrinin kimliğiyle onun panzehirinin kimliğini birer cümlede böylesine ihtişamla anlatmak, ancak Kur’an kelâmının başaracağı bir hârika olabilirdi. Bu kelâm hârikasından biz şunu öğreniyoruz: Hurâfecilik ve atalar yolunu körü körüne taklit; bir ilimsizlik, kitapsızlık, kanıtsızlık illetidir ki insanı kör ve sersem ederek ataların fosillerine, ete-kemiğe tutsak hale getirir. [744]              


ATALAR YOLU
A harfi