İbadetlerde Riya/Gösteriş

Salih amelin şartlarından biri de riyadan uzak, sünnete uygun olmasıdır. İnsanlar görsün diye ibadet eden kimse küçük şirk işlemiştir. Başkaları görsün diye namaz kılan gibi... Yaptığı ibadet boşunadır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:



“Şüphesiz münafıklar Allah’a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az zikrederler.” (Nisa:4/142)



Yine, haberi yayılsın ve insanlar onun hakkında konuşsunlar diye bir amel işlerse şirk’e düşmüştür. Böyle yapan hakkında tehdit vardır ve bu tehdit İbni Abbas’ın (r.a.) Rasûlullah’tan (s.a.v.) rivayet ettiği şu hadiste gelmiştir:



“(İnsanlara) duyurmak için bir amel işleyeni, Allah (Kıyamet günü insanlar önünde) teşhir eder. Gösteriş için bir amel işleyeni, Allah (Kıyamet günü insanlar önünde) rezil eder.”[64]



Yaptığı ibadette hem Allah rızasını, hem de insanların görmesini dileyen kimsenin ameli boşa gitmiştir. Allah Teâlâ kudsi hadiste şöyle buyurur:



“Ben, kendisine şirk koşulanların şirk’ten en çok mustağni olanıyım. Kim, bir amel işler de amelinde bana başkasını ortak koşarsa onu ve şirk’ini bırakırım.”[65]



Bir amele Allah için başlayan, sonra kendisine riya/gösteriş yapma düşüncesi gelen bu düşünceyi kötü görür ve aklından çıkarmak için uğraşırsa ameli sahih olur. Şayet onu benimser ve bundan bir rahatsızlık duymazsa ilim ehlinden bir çoğu amelin batıl olduğunu bildirmiştir.[66]