Hakk Sözcüğü:

        



Islâm kültürününün ve Kur’an kavramlarının en önemlilerinden ve en zengin anlam taşıyanlarından biri de ‘hakk’ kelimesidir.



‘Hakk’ kelimesinin aslı, uygunluk ve denk gelmektir.



Bu kelime masdar, isim ve sıfat olarak değişik manalarda kullanılmaktadır. Masdar olarak anlamı, sabit olma ve mevcudiyetin (varlığın) gerçek olması demektir. Bu da zihinde tasarlanan şey ve bilgi ile bilinenlerin birbirine uygun olması şeklinde anlaşılır.



Buradan hareketle bazen düşüncenin doğruluğuna hakk, bazen da görülenin, bilinenin kararlı ve sabit oluşuna hakk denilir. Eğer zihinde tasarlanan gözleme uygun ise buna isabet ve doğruluk; söz, fikir, karar ve iradenin amaca uygunluğu yönünden ise buna da adalet ve hikmet denir. Böylece hakk o işin sıfatı olur.



Gerçekleşen olaylar hakkında ‘tahukkuk etti’ denir ki bu, olayın hakk olarak, yerinde, bir gerçek olarak meydana geldiğini anlatır.



‘Hakk’ sözlükte, batılın zıddı (Bakınız: Batıl), yerine getirilen hüküm, adalet, varlığı sabit olan, doğruluk, gerçeklik (hakikat), Islâm, mal-mülk, vacip, sadík, yaraşır, kesin şey manasındadır.[2]