f- Şikak

‘Şikak’ sözlükte, bütünden ayrılıp muhâlefete geçmek, bütüne ters düşmektir. Tevhid, bir bütündür. İnkârcılık, şirk koşma ve nifak Tevhid’in bütünlüğünü bozduğu gibi, Tevhid’in âhengine uymayan davranışlar da o bütünlüğü bozar. Tevhid’e inanan bir mü’min, öncelikli olarak Allah’ın birliğini tasdik eder. Sonra da bu inancın etrafında iç içe daireler halinde olan Tevhid’in diğer unsurlarını kabul eder. İnkâr etmek, bu birliği bozar, isyan ederek günaha dalmak bu birliğin âhengine ters düşmek olur. ‘Şikak’, yani Tevhid’in ilkelerine ters düşmek insana zorluk ve sıkıntı verir. Bu sıkıntıya -Türkçe’de de kullanılan- meşakkat denilir.



Kur’an’ı inkâr edenler uzak bir ‘şikak’ içindedirler. Bu da bir anlamda suçların en büyüğü, sapıklığın ta kendisidir (41/Fussılet, 52). Küfre sapanlar, Allah’ın gönderdiği Din’den ayrılarak ona muhâlefet ederler. Hatta O’na karşı boş bir gurura düşerler (38/Sâd, 2). Küfrederek, ya da inkârcılığa düşerek zâlim olanlar Hakk’ın uzağına düşmüş, Tevhid bütünlüğünden uzaklaşmış kimselerdir (22/Hacc, 53). Kur’an, âile birliğini parçalamaya da ‘şikak’ demektedir (4/Nisâ, 35).