Müslümanların Denenmesi:

Müslümanlar için sadece iman etmek yeterli değildir. İmanın kökleşmesi ve sağlamlaşması için mü’minler çeşitli denemelerden geçirilirler (29/Ankebût, 2-3). Allah (c.c.) müslümanları, içlerinde kim kendi yolunda cihad ediyor, bu yolda kim sabrediyor, ortaya çıksın diye, onları dener (47/Muhammed, 31. Benzer âyetler için bkz. 8/Enfâl, 17; 3/Âl-i İmrân, 152, 154; 33/Ahzâb, 11).



Hz. Mûsâ, kendisi Tûr dağında iken kavminin altın buzağıya tapması üzerine onların içerisinden Allah’tan af dilemek üzere yetmiş kişi seçmişti. Onlarda gördüğü tereddüt üzerine Allah’a duâ etti ve bu olayın kendileri hakkında bir imtihan (deneme) olduğunu söyledi (7/A’râf, 154-156).



Ayrıca inkâr edenlerin müslümanlara karşı tavırları bir fitnedir. Böylece müslümanların İslâm’a bağlılıkları denenmiş olur (25/Furkan, 207; 60/Mümtehine, 5). Mü’minlere yapılan bu azap ve işkence onları dinlerinden döndürmeye yöneliktir. Mü’min böyle bir azapla imtihan edilebilir. Mü’min, tıpkı madenin fitne/deneme kazanında kaynatılması gibi, azapla karşı karşıya getirilir. Böylece samimi müslümanla gevşek müslüman ortaya çıkar. Bu konuda Kur’an şöyle buyuruyor: “İnsanlardan öylesi vardır ki, ‘Allah’a iman ettik’ der; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah’ın azabıyla bir tutar. Ama Rabbinden ‘bir yardım ve zafer’ gelirse, andolsun; ‘biz gerçekten sizlerle birlikteydik’ demektedirler. Oysa Allah, âlemlerin sînelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?” (29/Ankebût, 10) Allah’ın azâbı şüphesiz insanlardan gelecek fitnelerden daha büyüktür. Mü’minler sürekli bir biçimde bu tür fitnelerle karşılaşacaktır. Bu denemeyi başaranlar, yani imanlarında samimi olanlar sonsuz mükâfatı kazanacaktır. Kur’an, mü’minlerin bu şekilde denemeye tâbi tutulduklarını haber veriyor (29/Ankebût, 2-3; 2/Bakara, 214).