2- İnkârcıların Fitnesi:

Hz. İbrahim (as) şöyle dua etmişti:



“Ey Rabbimiz! Bizi hakikati inkâr edenler için kötülük teşvikçisi/sebebi-fitne (bir oyun ve eğlence aracı) yapma. Ve günahlarımızı bağışla, ey Rabbimiz: Çünkü Sensin tek kudret ve hikmet sahibi.” (Mümtehıne: 60/5)



İnkârcılar ve tapmakta oldukları yalancı tanrılar, Cehennemi hak etmiş olanlardan başkasını fitneye düşüremezler, ayartıp kandıramazlar.[24]



Kafirler bazen müslümanları savaş, saldırı ve benzer şekillerde fitneye-denemeye, sıkıntıya düşürüp, onların korku namazı kılmalarına sebep olabilirler.[24]



Hz. Musa’nın (as) kavmi, firavunun ve mel’e’sinin, yani ileri gelen seçkinlerin kendilerini bir fitmeye düşürmelerinden, fenalık yapmalarından korktukları için iman etmekte tereddüt ettiler. Onların içlerinden pek azı hariç firavunu desteklemeye devam ettiler.[24]



Bugün de bu gerçek değişmemiştir. İnsanlardan pek çoğu ya İslâma gönül vermek, ya da İslâmı hakkıyla günlük hayatında yaşamak istemektedir. Ancak çağdaş firavunların, firavun düzenlerinin, bu düzenleri sürdüren mel’e takımının fitnelerinden, sıkıntı vermelerinden, haklarını ellerinden almalarından, kötü damga vurmalarından korkmaktadırlar.[24]