Kur'an'da Felâh

 



Felâh ve türevleri, Kur'an'da kırk yerde geçer. Felâhın zıddı olan hüsran ve türevleri ise 65 yerde tekrar edilir. Felâhtan türetilen ve "felâha ulaşan, ebedî saadete eren" anlamına gelen "müflih" kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de çoğul şekliyle "müflihûn" bir övgü ifadesi olarak sadece mü'minler hakkında kullanılmaktadır. Kur'an terminolojisinde genellikle, ahiret hayatında cehennemden kurtulup cennete girmeyi ve Allah'ın rızasını elde etmeyi ifade eden felah (23/Mü'minûn, 1;  58/Mücadele, 22), 2/Bakara suresi 2-5. âyetlerinde, dünya hayatını gayba iman edip namaz kılmak, kendilerine ihsan edilen nimetlerden başkalarını da faydalandırmak, peygamberlere gönderilen kitaplara ve ahiret gününe kesinlikle inanmak suretiyle geçirenlere vaad edilmektedir. Kur'an-ı Kerim, Allah'a iftira edenlerin, kâfirlerin, zalimlerin, mücrimlerin, sihirbazların  felaha  kavuşmayacaklarını beyan eder (bkz. 6/En'âm, 21, 131; 10/Yûnus, 77; 12/Yusuf, 23; 20/Tâhâ, 69; 40/Mü'minun, 117; 28/Kasas, 37, 82; 10/Yûnus, 69; 16/Nahl, 116). Buna karşılık Kur'an-ı Kerim, mü'minlerin, namazlarını huşû ile kılanların, sabırlı olanların, takva sahibi kimselerin, cimrilikten sakınanların, nefislerini tezkiye edenlerin, Allah'ı samimiyetle ananların felaha (kurtuluşa) ereceklerini de açıklar (bkz. 23/Mü'minûn, 1; 87/A'lâ, 14;  91/Şems, 9; 2/Bakara, 189; 5/Mâide, 100;  22/Hacc, 77; 62/Cum'a, 10; 59/Haşir, 9; 64/Teğâbün, 16).   



Gerçekten mü'minler felaha (kurtuluşa) ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; Onlar ki, boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler; Onlar ki, zekâtı verirler; Ve onlar ki, iffetlerini korurlar; Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. Yine onlar (o mü'minler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; Ve onlar ki, namazlarına devam ederler. İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır; Firdevs (cennetin)e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar." (23/Mü'min3un, 1-11)    



"Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar, felaha (kurtuluşa) erenlerdir. (3/Âl-i İmran, 104)



"Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki felaha (kurtuluşa) eresiniz." (3/Âl-i İmran, 130)



"Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki felaha (kurtuluşa) eresiniz." (5/Mâide, 90)



"Yalan sözlerle Allah'a iftira edenden veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphe yok ki, zalimler felaha (kurtuluşa) ermezler." (6/En'âm, 21)



"De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmazlar." (6/En'âm, 135)



"O Peygamber'e iman edip O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır." (7/A'râf, 157)



"Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve 'Haydi gel!' dedi. O da '(Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz.'  dedi."   (12/Yusuf, 23)



"Peygamber ve onunla beraber iman edenler, mallarıyla, canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır ve onlar felaha (kurtuluşa) erenlerin kendileridir."  (9/Tevbe, 88)



"Ey iman edenler! Rükû edin; secdeye kapanın; Rabbinize ibadet edin; hayır işleyin ki felaha (kurtuluşa) eresiniz." (22/Hacc, 77)



"...Ey mü'minler! Hep birden Allah'a tevbe edin ki, felaha (kurtuluşa) eresiniz." (24/Nur, 31)



"Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasülüne davet edildiklerinde, mü'minlerin sözü ancak "işittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar, felaha (kurtuluşa) erenlerdir." (24/Nur, 51)



"Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Rasülü'ne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte onlar, hizbullah (Allah'ın tarafında olanlar)dır. İyi bilin ki, felaha (kurtuluşa) erecekler de sadece hizbullah (Allah'ın tarafında olanlar)dır." (58/Mücadele, 22)



"Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar felaha (kurtuluşa) erenlerdir." (59/Haşr, 9)  



"Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden, namaz kılan kimse kuşkusuz felaha (kurtuluşa) ermiştir."  (87/A'lâ, 14-15) 



"...Nefsini kötülüklerden arındıran felaha (kurtuluşa) ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir." (91/Şems, 9-10)