Kıyamet Ne Zaman Kopacaktır

Bu sorunun cevabını, kıyamete ve âhirete inanan hemen herkes me­rak eder. Ancak bu konuda bilinmesi gereken iki önemli nokta var­dır.



Birincisi: Geleceğin bilinmezliğidir. Allah Teâlâ, değil kıyametin ne zaman kopacağını, ileride meydana gelecek hiç bir olayı net bir şekilde in­sa­noğluna bildirmemiştir. İnsanlar geleceği çok merak ettikleri için yalnız kı­yamete ilişkin değil, çeşitli şeyler hakkında da bilgelere soru­lar yöneltir, meçhulleri araştırırlar. Hatta bu amaçla medyumlara, ka­hin­lere ve astro­log­lara gider fal açtırır yıldıznamelere baktırırlar ki bunla­rın hiç birisinin gerçekle ilişkisi yoktur. İnsana dünyada uygula­nan sı­navın bir esprisi de bu noktada saklıdır.



Tüm geleceğini karşısındaki bir ekranda seyreder gibi, hayatının so­nuna kadar başından geçecek her olayı önceden bilen birini hiç var say­mayı dü­şündünüz mü ? Örneğin nerede ve nasıl kaza geçireceğini, hangi yollarla ve ne kadar büyük servetler kazanacağını ya da kaybe­de­ceğini, nice yıllar yükse­leceğini ya da sürüneceğini, kimlerle, nere­lerde ve nasıl ilişkiler kuracağını, nerede ve nasıl öleceğini ya da öl­dürülece­ğini bir in­sanın önceden bilmesi kadar korkunç bir olay dü­şünülemez. Elbette ki böyle bir şeyin, Allah Teâlâ tarafından kurulmuş bulunan ha­yat gerçekle­riyle ve kâinât kanunlarıyla ne büyük bir çelişki oluşturdu­ğunu her akıllı insan farkeder.



Kıyametin ne zaman kopacağını Hz. Peygamber (sav)'e de soruyor­lardı. Allah Teâlâ, O'na bu konuda şöyle emrediyor:



"Sana kıyameti soruyorlar; Ne zaman gelip çatacak diye. De ki: O ko­nudaki bilgi ancak Rabb'imin katındadır. Vaktinden önce açıklama­yan O'dur. O, göklere de yere de ağır gelir. Ancak o size ansızın gele­cek­tir. Onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki onu bilmek Allah'a aittir, fakat insanların çoğu (bu gerçeği)  bilmezler." (A’raf: 7/187)



Kıyametle ilgili olarak bilinmesi gereken ikinci nokta, ise yeniden diri­len insanın dünyada yaşadığı süreyi çok azımsayacağıdır. Bu ko­nuda da Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:



"Öyle ise sen de kararlı elçilerimizin dayandığı gibi sabret. Onlar (ın ce­zası) için acele etme. Onalar tehdit edildikleri işkenceyi gördükleri gün, yalnızca gündüzün bir saati kadar dünyada kalmış olduklarını sa­nırlar (...)" (Ahkaf: 46/35) [453]



Kıyametin ne zaman kopacağı, bu düzenin ne zaman bozulacağı konusu insanları çokça meşgul etmiştir. Bu zamanı bilebileceğini tahmin ettikleri kişilere her zaman sormuşlardır. Ama kıyametin zamanı, sadece Allah’ın bileceği bir sırdır.



“Ey Muhammed! Sana, kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki, onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini ondan başka belirtecek yoktur. Göklerin ve yerin, ağırlığını kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir.”  (A’raf: 7/187)[454]


ÂHİRETE İMAN
A harfi