İşte bu esas, özel olarak İslami terbiye yolunun temelini teşkil eder. Geniş hatları ile açıklaması da ilerde gelecektir. Yalnız, bunların hepsi bir tek hakikate dayanır. O da: her işin kendisine raci olduğu tek yaratıcı hakikatidir.



İlerde bu konunun tafsilatına girdiğimiz zaman, İslam’ın vasıta ve hedeflerde ne kadar müstesna ve eşsiz bir yol olduğunu daha iyi anlayacağız. Çünkü İslam, daha ilk andan itibaren prensipleri karşısında hiçbir şey tanımadığını, bütün imkansızlıklara rağmen büyük bir açıklıkla ortaya koymuştur. İslam dışında kalan diğer bütün nizamlar, şu iki guruptan birine girer: Biri dünya malı ve dünya derdiyle, kısacası topyekün dünya ile insanın ilgisini kesmek için, halkı tanrıya bağlayan gurup; sırf dünya yada dünyalık için mücadele edip mamureler kurarak gününü gün eden ve buna mukabil Allah’ı terkeden guruptur. İslamise insanı, dünyadaki durumlarını düzeltmek ve hayatını tanzim metmek için Allah’a bağlıyan biricik nizamdır. Bu saye de insan, bedeni ile yer yüzünde yürürken; ruhu ile göklere, yücelere yönelir.