Dünya Hayatının Değeri

Dünyanın olumlu veya olumsuz olduğunu değerlendirmek için, “dünya” kavramından herkesin ne anladığına bakmak gerekir. İnsanlar onu, kendi meslek, arzu, istek, hedef ve gayelerine göre değerlendirirler. Herkesin kendine ait bir dünyası vardır. Dünya, bir çiftçiye göre ekmek-biçmek, bir ilim adamına göre ilim (bilgi) alanı, bir âbide (çok ibâdet edene) göre bir ibâdet yeri, bir sarhoşa göre içme sahası,  nefsinin esiri olan bir kimseye göre de gönlünce eğlenme mekânıdır. Bazıları onu geçici bir zaman olarak görür ve ona göre değerlendirir. Kimileri de hiç ölmeyecekmiş gibi ona sarılır, ölüm ve ötesini hesaba katmaz.



Kur’an’ın birçok âyetinde ve nice hadiste  dünya hayatı ve ona olan tutkunluk yerilmekte, bazen de dünya hayatı övülmektedir. Aslında bu iki yargı arasında bir çelişki yoktur. Her iki kaynak da dünyayı, insanların farklı yaklaşım ve algılamalarına göre değerlendirmektedir. Âhireti hesaba katıp güzel bir hayat yaşayanlar için dünya övülmüş; sefihçe ve âhireti hiç düşünmeden, nefsinin arzularına uyarak yaşayanlar, dünyayı Allah’a kulluk yapmaya tercih edenler için de yerilmiştir. (1)