Kur'an'da Zulmün Mânâları

Zulm'ün Kur'an'da üç anlamda kullanıldığını söyleyebiliriz.



1- Karanlık anlamında, nûr'un (ışğın) karşıtı olarak



"Hamd, gökleri ve yerleri yaratan, zulumâtı (karanlıkları) ve nûr'u (ışığı) var kılan Allah'a âittir." (6/En'âm, 1)



"... Sizi annelerinizin karnında, üç zulumât (karanlıklar) içinde bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır..." (39/Zümer, 6. Ayrıca bak. 6/En'âm, 59, 63; 2/Bakara, 19; 13/Ra'd, 16; 24/Nûr, 40 vd.)



2- Küfür, şirk, isyan ve fısk anlamında



"Bizim âyetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içerisinde sağırdırlar, dilsizdirler..." (6/En'âm, 39)



"Elif Lâm Râ. Bu bir kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları zulumâttan (karanlıklardan) Nûra (İslâm'ın aydınlığına), O güçlü ve hamde lâyık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (14/İbrâhim, 1-2)



"Hani Lokman, oğluna öğüt vererek demişti ki: 'Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Hiç şüphesiz ki şirk, gerçekten büyük bir zulümdür." (31/Lokman, 13. Ayrıca: 2/Bakara, 59, 165; 3/Âl-i İmrân, 117, 135; 4/Nisâ, 168; 7/A'râf, 103, 162, 165; 11/Hûd, 67, 94; 51/Zâriyât, 59 vb.)



3- İnsanlara karşı yapılan haksızlıklar ve baskılan anlamında



Haksız yere adam öldürmek (5/Mâide, 27-29), hırsızlık yapmak (12/Yusuf, 75), Allah'ın koyduğu sınırları aşmak, böylece insanların hakkına tecâvüz etmek (65/Talâk, 1), başkasının malını almak (38/Sâd, 24), ilâhlık taslamak veya halkına baskı ve işkence etmek (7/A'râf, 103), başkasının hakkını fâiz yoluyla elinden almak (2/Bakara, 279), mü'minlere baskı ve şiddet uygulamak, onları yaşadıkları yerden sürüp çıkarmak (22/Hacc, 39), müstaz'af kimselerin hakkını yiyip onlara baskı uygulamak (4/Nisâ, 75) bu gibi zulüm örnekleridir.



Kur'an, ısrarlı bir şekilde ve sık sık Allah'ın kullarına zulmetmediğini, asla zulmetmeyeceğini, kullarına hiçbir şekilde haksızlık yapmayacağını haber veriyor. İnsanların dünyada karşılaştıkları geniş çaplı cezalar, sıkıntılar, zorluklar ve huzursuzluklar kendi yaptıkları yüzündendir.



Âhirette hesaptan sonra alınacak sonuç, kavuşulacak ceza da yine insanların kendi hak ettikleridir, amellerinin karşılığıdır. Allah (cc) kimseye zulmetmez, fakat insanların bir kısmı kendi kendilerine zulmederler (2/Bakara, 57; 7/A'râf, 160; 9/Tevbe, 70; 29/Ankebût, 40; 3/Âl-i İmrân, 25, 161; 6/En'âm, 160; 45/Câsiye, 22 vd.)