Sâlik:

Yolcu. Tasavvufta;



a) Allah'a giden yolu tutana seyr halinde bulunduğu sürece müridle müntehî (vâsıl, eren) arasındaki mutavassıta (ortadakine) sâlik denir. İlmi ve tasavvuru ile değil; hâli ile makamlarda seyreden sâlik bu halde iken ayne’l-yakîn türünden bilgi sahibi olur.



b) Menzil-i maksûda varmak azmi, hedefe ulaşmak kararı ile tasavvuf yolunu tutan, bu yolun gerektirdiği hususları maddî ihtiyaçlardan önde tutan, tasavvufu meslek edinen insanlar. (s. 451)