Vacibin

Yükümlü Bakımından Taksimi:



1- Aynî vâcip: Allah ve Rasûlünün yükümlülerin herbiri tarafından yerine getirilmesini istediği vâciptir. Beş vakit namaz, oruç, zekât ve hacc gibi. Bu borç, bazılarının yerine getirmesi ile diğerlerinin üzerinden düşmez.



2- Kifâî vâcip: Bu, topluma emredilen bir vecibe olup, hiç kimse yapmazsa tüm toplum sorumlu tutulur. Ancak toplumdan bir bölümü bunu yaparsa diğerlerinden de sorumluluk kalkar. Allah yolunda cihad, iyiliği emir ve kötülükten nehiy, cenaze namazı, İslâm devlet başkanı seçimi gibi. Cemâlüddin el-Hıllî bu konuda şöyle der: "Kifâî vâcipte her şahsın yaptığı ötekinin yerine geçer ve onu terkeden de yapmış sayılır" (Ebu Zehrâ, a.g.e., 36)



Şâfiî kifâî vâcip konusunda şöyle der: "Kifâı vâcip, genel olarak herkesin yapması istenilen ve bir kısım insanların mutlaka yapması kastedilen bir emirdir". er-Risâle'de genel anlamlı sözcükler (âmm) anlatılırken, bir kısım âmm vardır ki, onunla genel anlam kastedilir, fakat onun kapsamına özel anlam da girer, denilir ve şu âyetler örnek verilir: "Meâmelilere ve çevresinde bulunan bedevîlere, savaşta Allah'ın peygamberinden geri kalmaları onun katlandığı sıkıntılara katlanmamaları yerinde değildir" (et-Tevbe, 9/120). "Yine yürüdüler, sonunda vardıkları bir kasaba halkından yiyecek istediler. Kasabalılar da bu ikisini misafir etmek istemediler" (Kehf 18/77; Şafii, er-Risâle, Kahire 1940, 54, 55).



Kifâî farzlar toplumda bir çeşit görev bölümünü ifade eder. Meselâ, dinî ilimleri öğrenmek kifâî farz olduğu gibi tıp ilmi, teknik ilimleri vb.lerini öğrenmek de bir farîzadır. Toplumda hiç kimse bu mesleklere yönelmez ve toplum bundan zarar görürse, herkes bunlardan sorumlu olur.



Hamdi DÖNDÜREN