Tahâretin Anlam Sahası

'Tahâret', kelimenin tam anlamıyla temizlik demektir.



Aynı kökten gelen ‘tuhr’ de yine temizlik anlamına gelir. ‘Tahera’ temizledi, ‘tatahhur’ temizlenme, ‘tahûr’ veya ‘tâhir’ temiz mânâlarına gelmektedir.



Tahâret iki kısımdır:



a- Cisim temizliği (maddî temizlik),



b- Nefis temizliği (mânevî temizlik).



Kur'an, bu kavramı her iki anlamda da kullanmaktadır. Ancak nefis temizliği anlamının daha çok kullanıldğını görmekteyiz. Bazen de aynı kelime ile iki anlam birden kast edilmektedir.



Sözgelimi, gökten indirilen yağmur hem temizdir (tahûr), hem de yeryüzünü kirlerden arıtan bir temizleyicidir (25/Furkan, 78). Allah (cc) peygamberliğin ilk yıllarında Hz. Muhammed (s.a.v.)’e şöyle söylüyor:



“Ey bürünüp örtünen! Kalk (ve) bundan böyle uyarıp-korkut, Rabbini tekbir et (yücelt). Elbiseni de temizle (tahhir). Pislikten (şirkten veya görünen pislikten) kaçınıp uzaklaş.” (74/Müdessir, 1-5)



Abdest ve gusül bir temizlenme fiilidir. Dolaysıyla mü’minler ibadet etmek için abdest alırlar, gerekirse gusül yaparlar. Hayızlı kadınlar da hayızlarının sonunda temizlenirler, yani gusül abdesti alırlar. Kur’an, bütün bunları ‘taharet’ ile veya bunun fiil şeklinde kullanımı ile anlatmaktadır. Kur’an, hayızdan temizleninceye kadar kadınlara yaklaşılmamasını (2/Bakara, 222), namaz için abdest alınmasını, cünüplük halinde yıkanılmasını emrediyor (5/Mâide, 6). Bütün bunların sebebi Allah’ın mü’minleri temizlemek (tathir etmek) istemesidir.