Şükr'ün Anlam Sahası

'Şükr', sözlükte; hayvanların bedenlerinde yedikleri gıdanın etkisinin apaçık ortaya çıkmasıdır. 



Din dilindeki ‘şükür’ de bunun gibidir. Yani ‘şükür’, Allah’ın ni’metinin etkisinin kulun dilinde ‘itiraf ve övgü’ olarak, kalbinde ‘şahitlik ve muhabbet’ olarak, organlarında da ‘itaat etme ve boyun eğme’ olarak ortaya çıkmasıdır.



‘Şükür’, kişinin kendine ulaşan ni’meti bilmesi ve bunu çeşitli şekillerde açığa vurmasıdır. Bir başka deyişle ni’met sahibini bilip onu övmesi demektir.



          ‘Şükr’ü, çeşitli açılardan tanıtan şu tanımlara bakmakta yarar vardır:



‘Şükür’, ni’met vereni boyun eğerek itiraf etmektir.



‘Şükür’, ihsan yapan kimseyi, ihsanını anarak övmektir.



‘Şükür’,  ni’met verene kalbin sevgiyle, organların itaatle, dilin onun zikri ile ve onu övmekle meşgul olmasıdır.



‘Şükür’, ni’metleri onu verene boyun eğerek nisbet etmektir.



‘Şükür’, Allah’ın ni’met vermesinden dolayı O’nun ihtiyacı olmadığı halde O’nu övmekle lezzet duymaktır. 



Kur’an, insana sayısız ni’met verildiğini, insanın bunları veren Allah’ı bilip, hizmetine sunulan bu ni’metlerden dolayı ni’met sahibine minnet duymasını, bu minnettarlığı çeşitli şekillerde ortaya koymasını söylüyor.



Türkçe’de kullandığımız ‘teşekkür etmek, şükran duymak’ kavramları da aynı kökten gelmekte ve yaklaşık aynı manayı ifade etmektedirler.