Şuf'a Hakkını Kullanma Şekli:

Şuf'a hakkını kullanmada aşağıdaki usule göre hareket edilmesi gerekir.



1. İstemenin geciktirmeden yapılması.



Şuf'a hakkı sahibi, şuf'alı yerin satıldığını duyduğu mecliste şuf'a hakkını kullanacağı ve şuf'alı yeri almak istediğini açıklamalıdır. Satışı öğrendiği halde başka işle uğraşır veya meclisi terkederse şuf'a hakkı düşer (Mecele, mad. 1029). Ancak satışla ilgili bilgiler eksik veya yanıltıcı biçimde ulaşmışsa, talebin gecikmesi şuf'a hakkını düşürmez.



2. Şuf'a hakkını kullanacağına dair şahit tutması. İlk öğrenme meclisindeki açıklamadan sonra, şuf'adarın satıcıya veya alıcıya yahut akarın yanına gelerek isteğini tekrar etmesi ve bu tasarrufuna şahit tutması gerekir (Mecelle, Madde. 1030). Şahit tutma sadece ispat kolaylığı sağlar.



3. Hâkime başvurmak. Şuf'a hakkı sahibi ikinci adımı atınca satıcı ve alıcı bu isteği kabul ederek şuf'alı yeri teslim ederse anlaşmazlık çözülmüş olur. Aksi halde şuf'adar hâkime başvurarak şuf'a davası açar. Davalı, şuf'a konusu yerin zilyedidir. Dava açmanın süresine gelince, Ebû Hanîfe'ye göre ilk iki teşebbüs yapıldıktan sonra, şuf'a hakkı düşmez ve şuf'adar dilediği zaman dava açabilir. İmam Muhammed ve İmam Zufer'e göre dava bir ay içinde açılmalıdır.



Ebû Yûsuf'a göre ise dava ilk fırsatta açılmalıdır. Alıcının da zarara uğramaması için bir aylık dava süresi daha uygun olup, Mecelle'de de bu prensip benimsenmiştir (Mad. 1034).



4. Satış bedelinin alıcıya ödenmesi. Şuf'a hakkını kullanan kişi veya kişiler satış bedelini ve bu arada alıcının yaptığı diğer masrafları alıcıya öder. Şuf'alı yer vadeli satılmışsa şuf'a hakkı sahibi burasını ya derhal peşin bedel ile alır veya vade sonunu bekleyip rıza veya kaza yoluyla ona salip olur.



Şâfiî'nin bir ictihadına, Mâlik'e ve Hanbelîlere göre, şuf'a hakkı sahibi vade konusundaki kolaylıklardan da yararlanır.



>>>>>