Şuf'anın Dayandığı Deliller:

Şuf'a sünnet ve icmâ delillerine dayanır.



Cabir (r.a)'tan şöyle dediği nakledilmiştir: "Hz. Peygamber taksim edilmemiş durumdaki her (gayri menkul) malda şuf'a ile hükmetti, sınırlar ayrılıp, yollar belirlendiği zaman artık şuf'a yoktur" (Buharî, Şuf'a, I; Müslim, Müsâkât, 134; Nesaî, Büyû', 107, 109; Ebû Dâvut, Büyû', 73). Bazı rivâyetlerde taksim edilmeyen malın arazi, ev veya bahçe olduğu belirtilmiştir (Müslim, Müsâkât, 135; Mlik, Muvatta', Şuf'a, 1).



Yine Cabir (r.a)'den rivâyete göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Komşu, komşunun şuf'asına başkalarından daha fazla hak sahibidir. Eğer iki komşunun yolları bir ise, komşu kayıp bile olsa dönüşüne kadar beklenir" (Tirmiz, Ahkm, 32; Ebû Dâvud, Büyû', 73).



Başka bir hadiste de şöyle buyurulur: "Bir ortağın diğer ortağa haber vermeden payını satması helal değildir. Bu durumda diğer ortak isterse alır, dilerse bırakır. Eğer habersiz satmışsa ortak, o mala en fazla hak sahibidir" (Müslim, Müsâkât, 135; İbn Mâce, Şuf'a, I; Ebû Dâvud, Büyû', 73).



Şuf'a hakkı konusunda icma vardır. İbnü'l-Münzir bu-konuda şöyle der: İster arazi, ister ev veya bahçe olsun ortak olan mallar taksim edilmeden satılırsa diğer ortağın, satılan hisse üzerinde Şuf'a hakkının bulunduğu konusunda İslâm âlimleri görüş birliği içindedir. Ebû Bekir el-Esamm dışında aksî görüşte olan yoktur. Bu sonuncu bilgin mülk sahiplerine zararı sebebiyle şuf'a'yı sabit görmez (İbn Kudâme, el-Muğnî, Kahire 1970, V, 284; Vekbe ez-Zühaylî, Dimaşk 1405/1985, V, 793).