1) İnsanın Kendisini/Hevâsını (Basit Arzu ve Şehvetlerini) Tanrılaştırması:

İnsanların tevhidden sapıp şirke düşmelerinin asıl sebebi; insanın kendi nefsine tapması, nefsini, yani kötü arzularını (hevâsını) ilâh edinmesi ve diğer insanlara karşı üstünlük sağlayıp onları kendisine kul etmek istemesidir. Kur’ân-ı Kerim bunu şu şekilde belirtmektedir:



“( Firavun:) ‘sizin en yüce Rabbınız benim’ dedi.”  (79/Nâziât, 24)



“Firavun milletine şöyle seslendi; ‘Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı ve memleketimde akan ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?”  (43/Zuhruf, 51)



İnsan, büyüklük taslayınca, tuğyan eder, azgınlaşır; Rabbine döneceğini unutur.



“İnsan, azgınlık etmektedir, kendisini müstağnî/ihtiyaçsız görerek. Şüphesiz dönüş Rabbinedir.” (96/Alak, 4-5)



“Allah katında din İslâm’dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, başka değil, ancak aralarındaki bağy nedeniyle ayrılığa düştüler.”  (3/Âl-i İmrân, 10)



Bağy; “hakka saldırı, payına razı olmayıp başkalarının payına el uzatma, haksızlık etme, hased, birbirini çekememezlik” mânâlarına gelir. İnsanları bağy etmeye iten, hevâ ve heveslerinin peşine gitmeleri, kendi nefislerine tapınmalarıdır.



“Hevâ ve hevesini ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın.?” (25/Furkan, 43)



“Allah’tan bir hidâyet olmaksızın, kendi nefsine uyandan daha sapık kim vardır?” (28/Kasas, 50)



Kendi nefsini ilâhlaştıran ve Allah’a değil de kendisine tapan ve tapılmasını isteyenler; başkalarının haklarına el uzatmanın, yalnız Allah’a ibâdet edildiği ve uyulduğu sürece mümkün olmadığını bilirler. Çünkü, Allah’ın dini, adâleti emreder ve bütün insanları eşit olarak görür. Şirk  ise  nefsini  ilâh  edinenlerin,   insanları   kendilerine   kul etmeleri ve sömürmeleri üzerine kuruludur. Bu yüzden tâğutlar, kendi nefislerini ilâhlaştırmak için, ilkelerini kendilerinin tesbit ettikleri ve başkalarının haklarını gasb üzere kurulu şirk düzenini isterler. Tâğutlar, ortaya attıkları ilahlara insanları taptırarak, aslında kendilerine kulluk ettirirler. Sosyal ve siyasal anlamda şirk, insanların insanlara kulluk ettiği düzenin adıdır. Tevhid de, kulun kula kulluktan kurtulup yegâne Yaratıcısına yönelmesidir.