Sırat Köprüsü

İslâm kültüründe ayrıca 'Sırat Köprüsü' diye bilinen bir yol daha vardır. Birçok hadiste bildirildiğine göre insanlar Mahşer'de sorgulandıktan sonra, bu köprüden geçecekler. Ameli iyi olanlar buradan geçip Cennet'e, ameli kötü olanlar buradan geçemeyip Cehenneme gidecekler.



Peygamberimiz buyuruyor ki:



"Mahşerde mahkeme ve hesap işlerinden sonra Cehennemin üzerine bir köprü (sırat) kurulur. Allah şefaate izin verir. (Mü'minler) ey Allah'ım! 'Selâmet ver, selâmet ver' diye duâ ederler. 'Yâ Rasûlallah, köprü nedir?' diye sorulunca, buyurdu ki:'Kaypak ve kaygan bir yoldur... Mü'minler, amellerine göre kimi göz açıp kapayıncaya kadar, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi kuş gibi, kimi iyi cins yarış atları gibi, kimi de deve gibi süratli geçerler... Kimileri de Cehennem ateşine dökülür." (Buhârî, Müslim, Tirmizî, nak. M. A. Nâsıf, et-Tâc, 5/394-395) 



Sırat köprüsü için, 'kıldan ince kılıçtan keskin' benzetmesi yapılır. Şüphesiz bu benzetme, onun üzerinden geçmenin zorluğunu anlatmak içindir. Esasen bu yol, insanın dünyaya gelişiyle başlayan bir yoldur. Bu 'sırat', doğumdan ölüme doğru uzanmaktadır. İnsanların, özelde de mü'minlerin yaşadıkları hayat bir 'sırat' üzerinde yürümedir. Bu köprüde yürümek, kurtuluşa doğru koşmak, tehlikelerden kaçınmak, Cehennem çukuru gibi yerlere, hatalara, günahlara, zorluklara düşmemek zordur. Hayat bu 'sırat' üzerinde yürümekten başka bir şey değildir.



İşte bu noktada önemli olan herhangi bir 'sırat'ta değil, 'müstakîm olan' doğru ve dümdüz olan Allah'ın yolunda yürümektir. [2]