3. Kabzdan Önce Satış:

Serbest rekabeti önleyen ve piyasa fiyatlarını etkileyen âmillerden birisi de satın alınan bir malı kabzdan önce satmaktır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Bir gıda maddesini satın alan kimse onu kabzetmedikçe satmasın" (Buhârî, Büyü', 54, 55; Müslim, Büyü', 29-32, 34-36, 39, 41; Ebû Dâvud, Büyü', 65). Bu hadiste zikredilen yiyecek maddesi örnek kabilinden olup, hadis bütün menkul malların alım satımını kapsamına alır. Çoğunluğun görüşü budur. Buradaki endişe, menkul mallarda çokça karşılaşılan hasar veya bir ayıbın sirâyeti ve bu yüzden sonraki alıcının aldanma riskidir (İbn Hazm, el-Muhallâ, Mısır 1352/1933, IX, 468, 469; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3. baskı, Kahire 1979, IV, 235, 236; Hamdi Döndüren, İslâm hukukuna Göre Alım Satımda Kâr Hadleri, Balıkesir 1983, s. 137 vd.).



Kamil Miras (ö. 1376/ 1958), kabzdan önce satışın piyasaya olan olumsuz etkisini şöyle belirtir: Satın alınan bir malın, kabz ve teslim alınmadan önce satışı yolu açık bırakılırsa, bir ambarda depo edilmiş mal, yerinden oynamadan elden ele, dilden dile dolaşa dolaşa sebepsiz yere fiyatı yükseltilmiş olur (Kâmil Miras, a.g.e., VI, 447, 450-451).



Hz. Ömer, halife iken, çarşıda kuru üzüm satmakta olan Hâtıb b. Ebî Beltea'nın fiyatlarını ucuz bularak şöyle demiştir: "Tâif'ten üzüm yüklü bir kervanın gelmekte olduğunu haber aldım. Onlar senin fiyatına aldanırlar. Ya fiyatı yükselt ya da üzümü al, evine götür, orada istediğin fiyata sat". Daha sonra, Hz. Ömer kendi kendine düşünmüş ve Hâtıb'ın evine giderek şöyle demiştir: "Sana söylediklerim ne emirdir, ne de hüküm. Bu belde halkının hayrı için arzu ettiğim bir şeydir. Nasıl ve nerede istersen satabilirsin" (Şâfiî, el-Ümm, Mısır 1329/1911, II, 209; İbn Kudâme, el-Muğni, IV, 240).