Rabbanílerin Görevi:

        



Tarihte nice Rabbaníler peygamberler ile beraber bulunmuş, onlara yardımcı olmuş, Allah yolunda mücadeleye katılmış ve peygamberlerden sonra da onların davetlerini insanlara ulaştırmaya devam etmişlerdır. Hz. Muhammed (sav) son peygamber olarak gelmiştir. O’ndan sonra kimseye vahy gelmeyecektir. O’na gönderilen Kur’an’ı ve Kur’an’ın öğrettiği İslâm’ı insanlara ulaştırma, onların düşmanlarına karşı mücadele etme görevi, Hz. Muhammed’in yetiştirdiği Rabbanílerin vazifesidir.



Peygamberin öğrettği Kur’an ve Kur’an’ın uygulaması olan Sünnet, yani peygamberimizin hayatı her devirde, her coğrafyada Rabbe hakkıyla teslim olmuş Rabbaníler yetiştirecektir. Yetişen bu Rabbaníler insanlara hak bilgiler öğretecekler, insanlara hak ile yön verecekler, gerekirse Allah yolunda mücadele edeceklerdir.



“Nice peygamberle birlikte bir çok Rabbaníler (bilginler) savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve zorluk)tan dolayı ne gevşeklik gösterdiler ne de boyun eğdiler. Allah sabır gösterenleri sever.” (Âli İmran: 3/146)



Müslümanlar, Kur’an’ın davetine uyarak[36] rabbaníler olmaları gerekiyor. Kendilerini âlemlerin Rabbi Allah’a bağlayan Rabbaníler, ilim ve hikmet sahibi olurlar. Bunları başkalarına öğretirler. Hakkı koruma ve savunma uğruna her türlü çalışmayı yaparlar. Bu uğurda hiç bir gevşeklik göstermezler. Her türlü zorluğa göğüs gererler. Başlarına gelecek olan güçlükler karşısında geri adım atmazlar. Rabbaní olmaktan pişmanlık duymazlar.



Rabbaníler, bilgin ve yol gösterici konumda olmalıdırlar. Halkın buna ihtiyacı vardır. Bağlandıkları Rablerinin rızasından başka bir amacı olmayan bu önder insanlar. toplumu iyiliğe götürecek kimselerdir.



Peygamberimiz:



“Erkek olsun, kadın olsun, hür veya köle olsun; her mü’minin Kur’an’dan bir şeyler öğrenip dinin inceliklerini bilmesi, Allah’ın mü’min üzerindeki hakkıdır” buyurmuş ve ‘Rabbaníler olunuz’ âyetini okumuştur.[36]