9- İnsanlara, Doğru Kuralları Gösterme:

Nübüvvet görevlerinden birisi de, Allah’tan almış oldukları dosdoğru kurallar vasıtasıyla, hem bu, hem de öbür dünyada insanları saâdete götürecek, faziletli davranışlara yönlendirmektir. İnsanların tek başlarına, iyi şeylerin tamamını kavrayıp onların gerektirdiği doğrultuda hareket etmeleri söz konusu değildir. Zira insanların arzu, istek ve menfaatleri farklı farklıdır. Buna en büyük delil, bugünkü dünyanın içinde bulunduğu durumdur. Pek çok zulüm işlenmesine, haksızlıklar yapılamasına, insan hakları çiğnenmesine rağmen birçokları, medeniyetin zirvesinde olduğunu pek rahat bir şekilde söyleyebiliyorlar. İşte bundan dolayıdır ki, peygamberlerin risâleti, toplumu düzeltip insanları Allah'a kul olma noktasına getirecek kuralları açıklamak ve yine toplumu felâkete sürükleyip Allah’ın gazabını gerektirecek, kötü hareketlere dikkat çekmektir.



Kur’ân-ı Kerim’i incelediğimizde, her peygamberin, kendi dönemindeki insanları doğruya sevk edip, kötü şeylerden sakındırdığını görürüz. Hz. Nûh, insanları putlara tapmaktan sakındırmış, tutmaları gereken yolu göstermiş[103], Hz. İbrahim, kavmiyle büyük mücadeleler vermiş, akıl yönünden değişik metodlar kullanarak doğruları göstermeye çalışmış[104], Hz. Sâlih, kavmini kötü şeylerden ve kötü kimselere uymaktan sakındırmış[105], Hz. Lût, kavmi arasında yaygın olan livâta (homoseksüellik)dan vazgeçirmeye çalışmış ve bu uğurda çetin mücadeleler vermiş[106], Hz. Şuayb, ölçü ve tartıda eksiklik yapan kavmini bu davranışlarından caydırmaya uğraşmıştır.[107] Netice itibariyle her peygamber, kavmiyle buna benzer nice mücadelelerde bulunmuştur.



"Şüphesiz her ümmete bir peygamber gelmiştir. Peygamberleri geldiğinde, aralarında  adâletle hümolunur. Onlara  asla  zulmedilmez."  (Yûnus: 10/47) 



"Muhakkak  ki  Biz,  peygamberlerimizi açık delillerle/mûcizelerle gönderdik. İnsanlar, aralarında adâleti hâkim kılsınlar diye, o peygamberlere kitap ve ölçü/nizam indirdik.” (Hadîd: 57/25)