İstihbarat (Casusluk):

Hicretle birlikte kurulan İslâm Devletinin kendisini yok etmeye uğraşan müşrik güçlere karşı başarılı bir mücadele vererek kısa zamanda Arap Yarımadasının nerdeyse tamamını hakimiyeti altına almasını sağlayan etkenlerden birisi de hiç şüphesiz haber alma ve karşı casusluk işinin göz ardı edilmeyerek düşmana ait gerekli bilgilerin zamanında elde edilmesidir. Resulullah (s.a.s)ı suikast düzenleyerek ortadan kaldırmak isteyen Mekkelilerin, planlarında başarısız oluşu ve Resulullah (s.a.s)in bir zarar görmeden Medineye ulaşması olayında, onun gizlilik içerisinde yürüttüğü haber almanın payı büyüktür (M. Hamidullah, age, 173-176)



Hicretten sonra Mekke kervanlarına karşı düzenlenen seriyyeler, Mekkeden bu kervanların hareketlerine dair ulaşan bilgiler çerçevesinde yola çıkarılıyorlardı. Yine Bedir Savaşı, kesintisiz sürdürülen istihbarat çalışmalarının sonucunda meydana gelmişti. Resulullah, Mekkeden hareket eden büyük bir kervanın Suriyeye doğru yöneldiğini öğrendiği zaman, ordusunun başında Zul-Uşeyreye kadar gitmiş, ancak kervanı yakalayamamıştı. Resulullah (s.a.s), bu kervanı dönüşte vurmak için iki casustan (Talha b. Ubeydullah ve Said b. Zeyd) Suriyeye kadar kervanı takip ederek, gerekli bilgileri kendisine ulaştırmalarını istemişti. Diğer taraftan, Resulullah (s.a.s) başka kaynaklardan aldığı bilgilerle kervanın dönüşünü bu iki kişinin Medineye bilgi ulaştırmalarından önce öğrenmişti. O, bu kervana karşı hareket geçtiği zaman yine iki casusunu kervanın nerede olduğunu araştırmak için göndermiştir. Resulullah (s.a.s) Bedire varıncaya kadar, istihbarat konusunda gereken titizliği göstermeye devam etmiştir (M. Hamidullah, age, 176. vd) onun giriştiği bütün askerî seferlerde başarıyla yürüttüğü casusluk faaliyetleri, kaynaklarda teferruatlı bir şekilde olayların anlatımı esnasında zikredilmektedir. O, bazen askerî önemi olan haberlerin sızmasını önlemek için bütün yolları kapatırdı. Aynı şekilde düşmanı yanıltmak ve bölmek için de karşı casusluk faaliyetlerine giriştiği görülmektedir. Hendek Savaşı esnasında başvurduğu bu yöntem Mekkeli müşriklerin, Yahudiler ve Gatafalılarla olan ittifaklarının bozulması ve böylece savaşı kaybetmeleri neticesini doğurmuştur. Bu iş için görevlendirdiği kimse henüz müslüman olmuş fakat bu durumu kimse tarafından bilinmeyen Eşca kabilesinin başkanı Nuaym b. Mesuddu (bk. Hamidullah, İslâm Peygamberi, I, 269-270).