Esirci:

Kölelik milletlerarası anlaşmalarla kaldırılmadan önce esir alıp satanlara verilen isim. Satmak üzere İstanbul'a kız getiren erkeklere "esirci esnafı" veya "esir tüccarı" da denirdi. Esir tüccarları, getirdikleri kızları esir pazarına götürüp sattıkları gibi, çoğu İstanbul'lu olan esirci kadınlar vasıtasıyla sattıkları olurdu.



Esirci, köle ticareti yapan kimsedir. Osmanlı Devletinde esir ticâreti, Orhan Gâzi’nin son zamanlarında görülmeye başlanmış, I. Murad’ın tahta çıkmasının ilk senelerinde esircilik mesleği ortaya çıkmıştır. Osmanlılar’da esircilik, müslümanlara mahsus bir esnaflıktır; gayri müslimlerin esir ticâreti yapmalarına izin verilmemiştir. Osmanlı Devleti’ndeki esircilerin sayısını tesbit etmeye imkân yoktur. Reşad Ekrem Koçu, 17. asırda yaşamış büyük yazar Evliya Çelebi’nin sadece İstanbul’da Esirhâne esnafının 1 ağa ve 400 kişi ile denetlediği Esirciler Bezirgânı esnafının iki bin kişi olduğunu belirttiğini söylemektedir.