KİTABÎ
Kitaba bağlı, kitabda yazılı olan, kitaba nisbet edilen, kitabla ilgili olan şey. Semâvî kitablardan birine tabi olan kimse. Kitab (k.t.b) fiilinin masdarı olup yazmak, nikâh kıymak, dikmek, bağlamak, gerekli ve farz kılmak gibi anlamlara gelir. Çoğulu Kütüb gelir. Bu da mektub, sahife, hüküm, farz, kader demektir. Kitab mutlak olarak zikredildiği zaman Allah tarafından indirilen kitab ve Kur'ân'ın ismi kasdedilir. Ehl-i kitab Allah tarafından indirilen kitaba inananlardır. Fatiha sûresi Ümmü'l-Kitab olarak isimlendirilir, bu da kitabın aslı demektir.
Kitab, Kur'ân'ı Kerimde onbir değişik anlamda kullanılmıştır:
"Yaş ve kuru (hiçbir şey) müstesnâ olmamak üzere hepsi apaçık bir Kitap'tadır" (el-En'ârn, 6/59) meâlindeki âyette geçen kitap Levh-i Mahfuz anlamında;
"Allah ona kitabı (yazmayı) hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretecek" (Âlu İmran, 3/48) âyetindeki kitap yazmak manasında;
"Her ümmet kitabına çağırılacak" (el-Casiye, 45/28) âyetindeki kitab hesap manasında;
"Kitab sonunu buluncaya kadar" (el-Bakara, 2/285) âyetinde geçen kitap farz olan iddet anlamında;
"Çünkü kötülerin kitabı muhakkak ki siccindedir" (el-Mutaffifin, 83/7) meâlindeki âyette geçen kitap amel manâsında;
"O va'desiyle yazılmış bir kitabdır" (Âlu imran, 3/145) âyetindeki kitap vakit anlamında;
"Sana indirdiğimiz feyiz kaynağı bir kitaptır" (Sad, 3X/29) meâlindeki âyette geçen kitap Kur'ân anlamında;
"Size Allah'tan hakiki bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir " (el-Maide, 5/15) meâlindeki âyette geçen kitab Tevrat anlamında;
"De ki: Ey ehl-i Kitap" (Âlu-İmran, 3/64) âyetindeki kitap İncil anlamında;
"Bu yasaklar (haramlar) üzerinize Allah'ın kitabı olarak yazılmıştır" (en-Nisa, 4/24) âyetinde geçen kitap farz anlamında;
Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler. "And olsun ki, Allah'ın o tekrar diriliş gününe kadar kaldınız " (er-Rum, 30/56) âyetinde de ilim anlamında kullanılmıştır.
Kitab kelimesine nisbet edilen ki tabî, kitab yazan, kitabla ilgisi olan şahıs demektir. Kitabiyât ise, bibliyografya anlamını taşır, (Cemâlu'd-Din E'bu'l-Ferec İbnu'l-Cevzî, Nüzhetül A'yuni-NevâzErfi İlmi'l- Vücuhi ve'n Nezâir, Beyrut 1407/1987, s.525-527; ayrıca bk. Ehl-i kitab).
Abdulbaki TURAN
Sözlükte, bir düzen içerisinde bir araya getirilen sözler toplamı anlamına gelir.
Kavram olarak, harf ve kelimelerin birbirine bağlanarak oluşturulan söz bütünlüğüne kitap adı verilir. Sözlerin birbirine bağlanması olduğuna göre bunun yazılı olması gerekmez.
Ancak kitap denilince genellikle yazılı şeyler akla gelir.
Allah (cc)ın peygamberlere vahyettiği şey, yazılı olmasa bile kitap adını almaktadır. Bu anlamıyla kitap, genelde vahy ve vahy yoluyla peygamberlere indirilmiş her şey, özelde de Hz. Peygambere indirilmiş son vahy olan Kuran anlamına gelir.
Allah (cc) evreni ve içindekileri ol emriyle yaratmıştır. Allahın yarattığı her varlığa bir kelime dersek, evren Allahın kelimelerinin toplamı olan bir kitaptır.
Allahın bu evren için tesbit ettiği hükümleri, evrenin işleyişine ait kaderi bir Ana Kitapta yazılıdır. Her şey o kitapta yazılan hükümler doğrultusunda olmaktadır. (6 Enam/38-59. 13 Râd/39. 43 Zuhruf/4) Allahın katındaki bu kitabın ne olduğunu bilmiyoruz. Buna Levh-i Mahfuz, Mübin Kitap (Apaçık kitap) da denilmektedir.
Kainat (evren) ve onun içindekiler işte bu ilâhí kitabın açılmış şeklidir. Evren o kitabın sayfalarıdır. Allah (cc), tarih boyunca gönderdiği elçilerle, insanların bu kainat kitabındaki ve sayfalar halinde gönderdiği ilâhí kitaptaki âyetleri okumalarını ve onların gereği ile amel etmelerini istemiştir.
Allahın evren kitabında yarattığı âyetlerle, ilâhí kitaplardaki âyetler arasında fazla bir fark yoktur.
Kuranda kitap kelimesi bir kaç anlamda kullanılmaktadır.
Kuran, peygamberlere gönderilen vahylere ve bu vahylerin genel toplamına da kitap demektedir. (3 Âli İmran/184) Vahy anlamında kullanılan kitap bir tanedir ve bütün peygamberlere aynı vahy gelmiştir.
Kuran, bazı peygamberlere suhuflar ve büyük mushaflar (kitap) şeklinde ilahí kitaplar göndermiştir. İbrahim ve Musaya gönderilen suhuflar (sayfalar) ile büyük kitap halindeki Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran da kitap adıyla anılır.
Kitabın diğer bir anlamı da son peygamber Hz. Muhammede gelen vahylerin toplamıdır. Bu anlamda Kuran, Allahın kitabıdır (kitabullahtır). Yani Kuran-ı Kerimin diğer adı da Kitaptır.
Kuranın haber verdiğine göre, insanların bütün yaptıkları bir amel defterine görevli melekler tarafından yazılmaktadır. (82 İnfitar/11) Bu amel defteri de kitap adı verilmektedir. Mahşer günü Allah Teâla herkesin kitabını yani amel defterini eline verecek, kitabını kendisinin okumasını isteyecek. (17 İsra/13-14)
Dünyada iken fücûr (günah) işleyenleri kitabı Siccîndedir. İyilerin, müttakilerin kitabı ise ılliyyíndedir. (83 Mutaffifîn/7-20) Ashabül Yeminin (sağ ehli-iyilerin) kitabı sağ taraftan, ashabüş şimalin (sol ehli-günahkârların) kitabı ise sol taraftan verilecektir. (56 Vakıa/8-10)
Kuran kitabı delil, isbat anlamında da kullanılmaktadır. (22 Hacc/8)
Kuran, insanın önüne okunmak üzere üç ayrı kitap sunuyor:
-Kainat (evren) kitabı,
-Vahy kitabı, yani Kuran,
-İnsan kitabı.
İnsan, Kuran ışığında yürümekle bu üç kitabın kelimelerini anlayabilir, âyetlerinin sırlarını çözebilir. İnsanın yolunu aydınlatan Kuranın bir adı da Nurdur. İşte bu nur olmadan evreni de yeterince anlamak mümkün değildir.
Bu kitapların belirli parçalarına âyet denilmektedir. Bu âyetler Allahın Rabliğinin izleridir, belgeleridir. Kitabı anlamak için işe bu âyetleri anlamaktan başlamak güzeldir.
Allah (cc), insanların anlaşmazlığa düştükleri konularda hükmetmek (2 Bekara/213),
Adaleti tam anlamıyla yerine getirmek (57 Hadid/25),
Zulmedenleri uyarmak, (46 Ahkaf/12),
İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak (14 İbrahim/1),
İnsanlara yol göstermek ve rahmet etmek üzere (16 Nahl/64) kitaplar göndermiştir.
Kuran, bu kitapların sonuncusudur. Allahtan geldiği gibi durmaktadır. Bozulmamıştır ve insanlar eliyle tahrif edilmemiştir (değiştirilmemiştir). Kuran, hidayet rehberidir. Onun gösterdiği yol, yaratılışın, var olmanın amacıdır. Ona uyan kurtulur.
İnsanı, hayatı, evreni, fikirleri, yanlışı-doğruyu anlamak için ona bakmalı. Okuduğumuz kitaplar onu anlamaya yardımcı olmalı. Onun çizgisine uyan veya en azından ona aykırı olmayan ve insan eliyle yazılı kitaplar da faydalı kitaplardır.
Kitab, Kur'ân'ı Kerimde onbir değişik anlamda kullanılmıştır:
"Yaş ve kuru (hiçbir şey) müstesnâ olmamak üzere hepsi apaçık bir Kitap'tadır" (el-En'ârn, 6/59) meâlindeki âyette geçen kitap Levh-i Mahfuz anlamında;
"Allah ona kitabı (yazmayı) hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretecek" (Âlu İmran, 3/48) âyetindeki kitap yazmak manasında;
"Her ümmet kitabına çağırılacak" (el-Casiye, 45/28) âyetindeki kitab hesap manasında;
"Kitab sonunu buluncaya kadar" (el-Bakara, 2/285) âyetinde geçen kitap farz olan iddet anlamında;
"Çünkü kötülerin kitabı muhakkak ki siccindedir" (el-Mutaffifin, 83/7) meâlindeki âyette geçen kitap amel manâsında;
"O va'desiyle yazılmış bir kitabdır" (Âlu imran, 3/145) âyetindeki kitap vakit anlamında;
"Sana indirdiğimiz feyiz kaynağı bir kitaptır" (Sad, 3X/29) meâlindeki âyette geçen kitap Kur'ân anlamında;
"Size Allah'tan hakiki bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir " (el-Maide, 5/15) meâlindeki âyette geçen kitab Tevrat anlamında;
"De ki: Ey ehl-i Kitap" (Âlu-İmran, 3/64) âyetindeki kitap İncil anlamında;
"Bu yasaklar (haramlar) üzerinize Allah'ın kitabı olarak yazılmıştır" (en-Nisa, 4/24) âyetinde geçen kitap farz anlamında;
Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler. "And olsun ki, Allah'ın o tekrar diriliş gününe kadar kaldınız " (er-Rum, 30/56) âyetinde de ilim anlamında kullanılmıştır.
Kitab kelimesine nisbet edilen ki tabî, kitab yazan, kitabla ilgisi olan şahıs demektir. Kitabiyât ise, bibliyografya anlamını taşır, (Cemâlu'd-Din E'bu'l-Ferec İbnu'l-Cevzî, Nüzhetül A'yuni-NevâzErfi İlmi'l- Vücuhi ve'n Nezâir, Beyrut 1407/1987, s.525-527; ayrıca bk. Ehl-i kitab).
Abdulbaki TURAN
Sözlükte, bir düzen içerisinde bir araya getirilen sözler toplamı anlamına gelir.
Kavram olarak, harf ve kelimelerin birbirine bağlanarak oluşturulan söz bütünlüğüne kitap adı verilir. Sözlerin birbirine bağlanması olduğuna göre bunun yazılı olması gerekmez.
Ancak kitap denilince genellikle yazılı şeyler akla gelir.
Allah (cc)ın peygamberlere vahyettiği şey, yazılı olmasa bile kitap adını almaktadır. Bu anlamıyla kitap, genelde vahy ve vahy yoluyla peygamberlere indirilmiş her şey, özelde de Hz. Peygambere indirilmiş son vahy olan Kuran anlamına gelir.
Allah (cc) evreni ve içindekileri ol emriyle yaratmıştır. Allahın yarattığı her varlığa bir kelime dersek, evren Allahın kelimelerinin toplamı olan bir kitaptır.
Allahın bu evren için tesbit ettiği hükümleri, evrenin işleyişine ait kaderi bir Ana Kitapta yazılıdır. Her şey o kitapta yazılan hükümler doğrultusunda olmaktadır. (6 Enam/38-59. 13 Râd/39. 43 Zuhruf/4) Allahın katındaki bu kitabın ne olduğunu bilmiyoruz. Buna Levh-i Mahfuz, Mübin Kitap (Apaçık kitap) da denilmektedir.
Kainat (evren) ve onun içindekiler işte bu ilâhí kitabın açılmış şeklidir. Evren o kitabın sayfalarıdır. Allah (cc), tarih boyunca gönderdiği elçilerle, insanların bu kainat kitabındaki ve sayfalar halinde gönderdiği ilâhí kitaptaki âyetleri okumalarını ve onların gereği ile amel etmelerini istemiştir.
Allahın evren kitabında yarattığı âyetlerle, ilâhí kitaplardaki âyetler arasında fazla bir fark yoktur.
Kuranda kitap kelimesi bir kaç anlamda kullanılmaktadır.
Kuran, peygamberlere gönderilen vahylere ve bu vahylerin genel toplamına da kitap demektedir. (3 Âli İmran/184) Vahy anlamında kullanılan kitap bir tanedir ve bütün peygamberlere aynı vahy gelmiştir.
Kuran, bazı peygamberlere suhuflar ve büyük mushaflar (kitap) şeklinde ilahí kitaplar göndermiştir. İbrahim ve Musaya gönderilen suhuflar (sayfalar) ile büyük kitap halindeki Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran da kitap adıyla anılır.
Kitabın diğer bir anlamı da son peygamber Hz. Muhammede gelen vahylerin toplamıdır. Bu anlamda Kuran, Allahın kitabıdır (kitabullahtır). Yani Kuran-ı Kerimin diğer adı da Kitaptır.
Kuranın haber verdiğine göre, insanların bütün yaptıkları bir amel defterine görevli melekler tarafından yazılmaktadır. (82 İnfitar/11) Bu amel defteri de kitap adı verilmektedir. Mahşer günü Allah Teâla herkesin kitabını yani amel defterini eline verecek, kitabını kendisinin okumasını isteyecek. (17 İsra/13-14)
Dünyada iken fücûr (günah) işleyenleri kitabı Siccîndedir. İyilerin, müttakilerin kitabı ise ılliyyíndedir. (83 Mutaffifîn/7-20) Ashabül Yeminin (sağ ehli-iyilerin) kitabı sağ taraftan, ashabüş şimalin (sol ehli-günahkârların) kitabı ise sol taraftan verilecektir. (56 Vakıa/8-10)
Kuran kitabı delil, isbat anlamında da kullanılmaktadır. (22 Hacc/8)
Kuran, insanın önüne okunmak üzere üç ayrı kitap sunuyor:
-Kainat (evren) kitabı,
-Vahy kitabı, yani Kuran,
-İnsan kitabı.
İnsan, Kuran ışığında yürümekle bu üç kitabın kelimelerini anlayabilir, âyetlerinin sırlarını çözebilir. İnsanın yolunu aydınlatan Kuranın bir adı da Nurdur. İşte bu nur olmadan evreni de yeterince anlamak mümkün değildir.
Bu kitapların belirli parçalarına âyet denilmektedir. Bu âyetler Allahın Rabliğinin izleridir, belgeleridir. Kitabı anlamak için işe bu âyetleri anlamaktan başlamak güzeldir.
Allah (cc), insanların anlaşmazlığa düştükleri konularda hükmetmek (2 Bekara/213),
Adaleti tam anlamıyla yerine getirmek (57 Hadid/25),
Zulmedenleri uyarmak, (46 Ahkaf/12),
İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak (14 İbrahim/1),
İnsanlara yol göstermek ve rahmet etmek üzere (16 Nahl/64) kitaplar göndermiştir.
Kuran, bu kitapların sonuncusudur. Allahtan geldiği gibi durmaktadır. Bozulmamıştır ve insanlar eliyle tahrif edilmemiştir (değiştirilmemiştir). Kuran, hidayet rehberidir. Onun gösterdiği yol, yaratılışın, var olmanın amacıdır. Ona uyan kurtulur.
İnsanı, hayatı, evreni, fikirleri, yanlışı-doğruyu anlamak için ona bakmalı. Okuduğumuz kitaplar onu anlamaya yardımcı olmalı. Onun çizgisine uyan veya en azından ona aykırı olmayan ve insan eliyle yazılı kitaplar da faydalı kitaplardır.
K harfi
- 4- İnsanın Kendini Veya Çocuğunu Köle Olarak Satması:
- Allah'a Mekan İzâfesi Mi?
- Devşirme:
- Haremağası:
- KÂBE
- KAFDAĞI
- Kalbin Gücü:
- KAPİTALİZM
- KAYIP MAL
- KEFFÂRET BÂBI
- KELİMULLAH
- KİN
- KOMÜNİZM
- Kölelik Mantığı ve Naklî-Aklî Değerlerle Çatışması
- KÖPEK
- KUR'AN
- Küfre Neden Olan Söz, Kanaat ve Davranışlar:
- 5- Bulunan İnsanın Köleleştirilmesi:
- Çeşitli Küfür Suçlarına Örnekler:
- Esir (Esâret):
- İslâm'ın Kölelik Kurumuna Bakışı
- k
- KÂBİL
- KÂR
- KAYLÛLE
- KEFEN
- KINA YAKMAK
- KIYÂM (NAMAZDA)
- Kızlarağası:
- KONFÜÇYÜS, KONFÜÇYÜSCÜLÜK