İ'tikâfın Faydaları

İ’tikâf, pek çok ibâdeti içeren ana ibâdettir. Başka bir ibâdette bu kadar çok özellik bulunmaz. 



1- İ’tikâf yapanın namazı vaktinde edâ etmesine neden olur. Zaten mescidde i’tikâftadır, namazını da cemaatle kılacaktır. Sahih hadislerle sâbit olduğu gibi, cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan yirmi yedi defa daha fazîletli olması da bir örnektir. Mu’tekif (itikâf yapan) dışındaki bir müslümana ise, özellikle asrımızın meşgaleleri göz önüne alındığında böyle düzenli bir şekilde cemaat nasip olmayabilir.



2- İ’tikâf, insanın namazı huşû ve huzur içinde kılmasına yardımcı olur. Çünkü mu’tekif, i’tikâf ile beraber kalbini ve âzâlarını Allah’a itaat ve tâate götüren şeyler dışında her şeye kapamıştır.



3- İnsana nâfile namaz kılma imkânı sağlar.



4- Mu’tekif ilk saflarda namaz kılma imkânı bulur. Çünkü birinci saftaki ecir ve fazîleti insanlar bilselerdi, kura çekmek durumunda kalırlardı.



5- Mu’tekif, cemaatle namazı bekleyen kimsenin sevâbını elde eder.



6- Nefis, mescidlerde durmaya alışır, kalp oraya bağlanır. Câmi ve cemaatle ünsiyet oluşur.



7- Nefse gece kıyâmını/teheccüdü kolaylaştırır ve bunlara alışmak için adım atılır.



8- Hayat gereklerinin ve dünya metaının, süslerinin körelttiği kalplere; böylece dünyaya bağlanıp ebedî orada kalacakmış gibi davranıp, âhireti unutmaları, sanki ölmeyecekmiş gibi yaşamalarına karşı, kalbe zühdün ve hafifliğin gelmesine vesile olur.



9- Mu’tekifin orucunu, gıybet, arabozuculuk gibi, fısk ve günahlardan korur. İ’tikâf özellikle fesâdın yayıldığı günümüzde, gözün haramlardan korunmasına vesiledir. Sapkın toplumlardaki kadınların, çıplakların şerrinden müslümanın kendisini koruyabilmesi, i’tikâf dışında oldukça zordur. Aynı zamanda kulağı da korumak pek kolay olmayacak kadar yayılan değişik haramlardan korur. Cennetten başka karşılığı olmayan makbul bir orucun, sahibi tarafından muhâfaza edilmesi gerekir. Bu da en iyi şekliyle i’tikâfta ve benzerinde gerçekleşir.



10- Nefsi sabır ve tâata alıştırıp eğitir. Zira nefis kötülüğü emreder. İnsanoğlunun damarlarında dolaşan şeytan da onu itaatten alıkoyup ona devam etmesini engeller.



11- Nefis günahlardan alıkonularak arzulara muhâlefete sabretmeyi öğrenir.



12- Nefsin -muhâsebeye tâbi tutularak- eksiklikleri, yanlışlıkları, ve hastalıklarının belirlenmesine fırsat sağlar.[505]



13- Dilin âfetlerinden selâmet: Zira konuşacak kimseyi bulamadığı için kişi yalnız başına kötü söz söyleyemez ve bu sûretle dilini korumuş olur. Dilin âfetinden ancak yalnızlıkta tümüyle kurtuluş olur.



14- Gözün âfetlerinden kurtuluş: Çünkü i’tikâf ve benzeri ibâdetler içindeki kimse, insanların üzerine titredikleri göz kamaştırıcı şeyleri görüp onlara heves edemez. Nice insanın hayran olup bayıldığı o aldatıcı şeyleri görmez ki heves etsin. “Bir şeye dönüp dönüp tekrar bakanların hasretleri çoğalır.”  



15- İ’tikâfta kalbi; riyâ, yağcılık ve benzeri kalp hastalıklarından korumak vardır.



16- Dünya hırs ve tamahından yüz çevirip elindeki helâl ile yetinmek vardır ki, kişinin şeref ve kemâli de buradadır.



17- Aralarında bulunmakla fesâda düşülebilecek kötüler ile beraberlik ve dâvâ adamı olmayan ayak takımlarıyla düşüp kalkmaktan kurtuluş vardır.



18- İbâdet ve zikir için hazırlanıp takvâ ve iyiliğe yönelmek vardır.



19- Tâatin zevkine varmak ve sırrını serbest bırakmakla münâcâtın zevkine yol bulmak vardır.



20- Kalp ve bedenin huzuru vardır. Zira insanlar arasına fazla karışmakta çeşitli huzursuzluklar olur.



21- İnsanlarla fazlaca ilişkinin sebep olduğu husûmet ve kötülüklerden kendini korumak vardır.



22- İ’tikâfın gâyesi olan Allah’ın rızâsı için gerekli olan ibâdet, zikir, ibret, tefekkür, muhâsebe, nefsi kontrol, geleceği planlama ve tekâmül vardır.[505]            


İ'TİKÂF
i1 harfi