Ma'siyet Ne Demektir?

 



“Ma’siyet”, isyan kökünden türemiş bir kavramdır. “Ma’siyet”, baş kaldırmak, isyan etmek, sınırları çiğnemek, Allah’ın ve Rasulü’nün emrini dinlememek demektir. En geniş anlamıyla “ma’siyet” günahlara dalmayı, Allah ve Rasulüne karşı gelmeyi, helâl ve haram sınırlarını aşmayı ifade eder.



İnanması, teslim olması ve itaat etmesi gereken insanın, inkârcı olması ve Allah’ın emirlerini dinlememesi ma’siyet olduğu gibi; inandıktan sonra da birtakım haramları işlemesi yine ma’siyettir. Kur’an, bu kelimeyi isyan edenler, haddi aşanlar, sınırları çiğneyenler hakkında kullanır. Onların yaptıkları fiiller, itaat emrinin dışındadır. İtaatı terkedip, emirlere karşı gelene âsi oldu denir. Onun bu yaptığı karşı gelme, emri dinlememe, konulan kurala aykırı hareket etme fiiline de ma’siyet denilir.



Kur’an, ma’siyet sahiplerini uyarıyor ve tehdit ediyor. Onları bu davranışlarından vazgeçirmeye davet ediyor. Çünkü her türlü ma’siyet insana iki dünyada da zarar verecektir. Kur’an-ı Kerim, ma’siyet kelimesini iki yerde kullanır ve ‘peygambere karşı gelme’ şeklinde bir ifadeyi dile getirir (bkz. 58/Mücâdele, 8-9).



Dinin kötü dediği fiiller, nüanslarına ve işlevlerine göre Kur’an’da farklı kelime ve kavramlarla anlatılmaktadır. Ma’siyet kelimesinin bunların bir çoğu ile yakından ilgisi vardır. İnsanların yaptığı zulüm, fücur, fısk, zenb (günah), kibir, tekzib (yalanlama), ism (günah), hata ve seyyie (günah ve kötülük) gibi yanlış  davranışlar  ma’siyet  kategorisine  girer.  Bütün  bunlar kötü davranışlardır. Bu ma’siyetleri işleyen kimseler, dünyada zararlarını gördükleri gibi; esas olarak âhirette  büyük cezayı hak ederler.



Ma’siyete düşmek, isyan hali üzere olmak, bunu bir ahlâk haline getirmek müslümana yakışmaz. Müslüman, İslâm’a inanan ve Allah’a itaat sözü veren ve bunu amelleriyle gösteren insandır; o ma’siyetin her türlüsünden kaçınmaya gayret eder.



Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor:“Ma’siyet konusunda kullara itaat edilmez. İtaat,  mârufadır.”  (Buhârî, Cihad 107, 4/60; İbn Mâce, Cihad 40, hadis no:  2863-2865,  2/955) Ana-babaya itaat Allah’ın emridir. Ancak ana-baba günah işlemeyi, Allah’a isyanı emrederse onlara bu konuda itaat edilmez. Yine müslümanları yönetenler onlara günah işlemeyi emrederlerse, ya da Kur’an’a aykırı bir hükmü kabul etmelerini isterlerse onlara itaat edilmez. Bir başka deyişle “Allah’a isyan konusunda yaratılmışlara itaat edilmez.” (Müslim, İmâre 38, hadis no: 1839, 3/1469)