İsyan Nedir?

        



‘İsyan’ın sözlük anlamı, bir şeyi asa (değnek) ile engellemek demektir. Bu kelime zamanla, her türlü karşı çıkma, itaatsizlik etme, karşı koyma anlamlarını kazanmıştır.



İsyan edene ‘âsi’ denir.



Allah’ın emirleri ve ilkeleri çerçevesinde üzerine düşeni yapmaktan kaçınma durumu, Allah’ı dinlemeyerek itaatsizlik yapma ahlâkı ‘isyan’dır.



Meşru (dine uygun) bir yönetime itaat etmeyerek, karşı çıkan, kanunları dinlemeyen kimselerin yaptığı da bir ‘isyan’dır. O bu bağlamda ‘bağí’ kelimesiyle eş anlamlıdır.



Hz. Musa’nın değneğinin adı da ‘as⒠idi. Yani ‘isyan’ kelimesinin kökü. Hz. Musa’nın asası hem bilinen değnek idi, hem de o günün tağutu Firavuna karşı O’nun haklı isyanını sembolize ediyordu.



Hz. Musa, firavunun tanrılığına ve saltanatına isyan etmişti. Çünkü firavun, yoldan çıkmıştı, tanrılık yapmaya kalkışmıştı. Bir zulüm düzeni kurmuştu ve o düzen ile insanlara haksız yere hükmediyordu. Hz. Musa ise Allah’tan aldığı emirle ona karşı gelmişti, ona itaat etmemişti.



Şeytan, Allah’ın ‘Adem’e secde edin’ emrine karşı gelerek ilk defa isyan eden oldu. Yani Allah’a karşı geldi, itaat etmedi. Demek ki ‘isyan’ kavramı hem olumlu bir manaya, hem de olumsuz bir manaya gelebilir.



Hz. Âdem’in yasak meyveyi yemesi bir itaatsizlikti. Ancak O, hatasında direnmedi ve tevbe etti. Halbuki şeytan isyanını sürdürdü, inatlaştı, hatta isyanını ilâh haline getirdi.